charles bukowski

entry1051 galeri
    132.
  1. bir aralar hastasıydım kendisinin.. bana çok çekici gelirdi hayatı.. her şeye meydan okuyabiliyordu.. kadınlara, sabahtan akşama kadar çalışmaya, samimiyetsiz dostluklara, düzene.. hiç bir şey umrunda değildi.. kendi için yaşıyordu. aslında doğru olan budur diyordum içimden.. kadınlar, alkol ve at yarışı... kitaplarında çoğunlukla bunlara dayalıdır.. ama anlattıklarının altında, aslında asıl görünmeyeni görebilenler kendisini sever, bunları göremeyenler nefret eder. bukowski ya yüzeyseldir ya çok derinden.. ortası yoktur.. sabahtan akşama kadar çalışan düzgün giyimli insanlardan nefret eder, hayatlarını öyle geçirmelerini hep eleştirir.. alkolsüz yapamaz.. alkol bukowski'yi hayata bağlayandır.. alkol sayesinde hayattadır.. klasik müzik bestecilerine ilgi duyar.. çünkü hayatları samimidir.. çoğunun hayatı yokluk içinde, mücadele içinde geçmiştir.. bunun bir anlamı olduğunu düşünür.. insanların iki yüzlü olduğunu vurgular hep.. dünyayı çekilmez yapan insanlardır.. bir asansörde insanlarla beraber yukarı çıkmak cehennemin dibidir onun için.. ne diyorsa odur.. bir şeyi demek istemez.. o şeyi der.. realisttir.. özü anlatır.. gevelemekten nefret eder, babasından da öyle.. genç yaşta evden ayrılmış, kendi başının çaresine bakmaya başlamıştır o yüzden.. nefret ettiği babası zenginse, o zengin olmayacaktır.. günlük işlere girip çıkar ki aç kalmasın.. kısa hikayeler yazar şansını dener.. bir gün bir hikayesinin bir dergide yayımlanacak olması haberini alır.. ama hayatı hiç değişmez.. yaşam tarzı değişmez..
    12 ...