Boyle konuları konuşmayı pek sevmem ama çok yaşarım. Ve en büyük korkum bir gün aklımı yitirmek . Genetigimde var maalesef. Öte yandan allah ' ın verdiği bir ödül mü ceza mı bilemiyorum ?
babaannemin öldüğü gece bir arkadaşımda kalmıştım. O gece Uyuyamadım bir türlü. Çok sık gittiğim bir evdi. O gece başım ağrımaya başladı. Kafamı zor kaldırıyordum. Kızlar uykum geldi dedim ama esasen bana ne olduğunu bende anlamamıştım. Sonra yataklar hazırlandı. Uyku moduna geçtik. Kış mevsimi. Uyudu kızlar. Ben " işşşt" şeklinde sesler duyuyorum ve ardından kahkaha sesleri. Sanki benimle dalga geçiyorlar. Yorganı kafamdan yukarı çektim. Açamıyorum bile korkudan. Nasil olduysa uyuyakalmişım. Telefon sesiyle uyandım. Kan ter içindeydim. Çalan ev telefonu idi. insan misafir kaldığı evde ev telefonu çalınca koşar mı? Ben koştum. Kızların annesi ile dipdibe geldik o an o almıştı telefonu duvardan. Dış Kapının dibindeydi. "...babaannen rahatsızlanmış " dedi. " babaannem öldü biliyorum ... teyze " dedim. Dondu kaldı . Bende donmuştum. Sabah saat 7 idi. Eve gittim ama nasıl gittim hatırlamıyorum. Kapının önünde 50 çift ayakkabı vardı en az. içimdeki son umutta bitti o an. Yine de vardı biliyor musunuz? Babannem o akşam börek , cips ne bulduysa yemiş . Demli demli çay içmiş. Yapma etme demişler, dinlememiş. 7' şer çift patik örmüş ablamla bana. " bunları kızların çeyizine" koy demiş . Yatmak için eve inmişler gece 2 gibi. 3'te kalp krizi geçirmiş. Yan komşu ebeydi.aradaki demir kapıdan dil altı uzatmış. Annem zor şer koymuş dil altını onu bile alamamış. Annemin kucağında ölmüş...
Korkan varsa devamını okumasın . Çünkü benim bu konu ile ilgili anlatacaklarım bitmez.
Lisede bir çocuğu seviyordum. ilk aşk dedikleri şey işte. Platoniktim. Tüm arkadaşlarım biliyordu. Çocuğu önce rüyamda görüp sonra onu fark etmiştim. Sanki önceki sene hiç okulda görmemişim. Rüyamda gördükten sonra hemen görmüştüm. Kasım ayıydı üstelik. Okul açılalı kaç gün olmuş. Neyse. Rüyamda bu çocuk ve ben bir arabadayız. Çok yağmur yağıyor ve sahildeyiz. Denizi görüyoruz. Ben hıçkırarak ağlıyorum. Bana neden ağladığımı soruyor . Bir anda karşıda yerde yatan bir ceset görüyorum. Üzeri gazetelerle örtülü. " senin öldüğünü söylüyorlar" diyorum. O da bana " hayir ama ölmedim yasıyorum ışte " diyor. Karşıda gördüğüm örtülü cesedin basında gazeteciler fotoğraf çekiyorlar. Ağlayarak uyandım ve o sabah onu spor salonunun balkonunda gördüm. Kulağında kulaklık müzik dinliyordu. " bu çocuk o çocuk" diye düşündüm. Tuhaf tuhaf düşünceler. En yakın arkadaşımla aynı sınıftan çıktı üstüne üstük. Adını , doğum gününü yaşadığı yeri bile öğrendim. Kendi sınıfımdan en yakın arkadaşımın ise ilkokul arkadaşı çıktı. Herkes " çok içine kapanık ama çok iyi bir çocuktur " diyordu. Gel zaman git zaman. Görünce elim ayağım birbirine dolanıyordu. Ama anlamış ondan hoşlandığımı o da benimle ilgili bilgiler toplamış. Eminem cd ' si vermiş bir gün arkadaşıma bana vermesi için. Çok sevdiğimi öğrenmiş. Onu görünce o kadar heyecanlanıyordum ki yüzüne bile bakamıyordum. Örümcek adam temalı bir spor ayakkabı almıştım. Arkadaşıma " ayakkabıları çok güzel " demiş bir günde.
Yarı yıl tatili gelmek üzereydi. O gün okula fotoğraf makinesi götürdüm . Gizlice fotoğrafını çekeceğim. Gelmedi okula. Öyle girdik tatile. Kafamda sadece o yalnızca o. Arkadaşımın evine gittim evini arattım. Gaspa uğraşmış meğer eli kesilmiş biraz. Diskmanini çalmışlar . Çok üzülmüştüm. Bana selam söylemişti. Hâlâ yüzüne bakıp konuşamıyorum okul açıldı.
Sonra bir gün cep telefonunu vermiş arkadaşıma. O da utanıyordu anlamıştım. Yazismislardi çok az . Yaşından çok ileri espriler yapıyordu. O da benim gibi zeki ama çok utangaçtı. Emin olmuştum. Bir kaç arkadaşıma da işlettirmistim. Efendi çocuktu. Iyiydi. Neyse gel zaman git zaman yaz geliyordu. Kaç ay göremeyecektim onu ama adım atacağı yoktu. Gözlerine bile zor bakıyordum . Çok maviydi . Çekikti bir de. Sanki ışık hüzmesi çıkıyordu iki küçük boşluktan. Benim halime üzülen mal arkadaşım ondan hoşlandığımı söylemiş gidip kafasına göre. O da demiş ki " güzel kız ama ben ... yı seviyorum"
Kafamdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. Hanginiz olsa delirirsiniz. Sizden habersiz gidip hoşlandığınızı söyleyen arkadaşınıza mı kızarsınız aylarca sizden hoşlandigindan emin olduğunuz çocuğun böyle saçma bir cevap vermesine mi yanarsınız? Eve gidip saatlerce ağlamıştım. Ergen aklımla daha mal işler yaptım lakin. Şımarık şımarık takıldım. Çok neşeliydim. Şen şakrak koşturdum. 1 hafta okulu astım hep arkadaşlarımla. O da seviyorum dedigi kızın grubunda dolanıyordu hep. Kizlarin hepsi birbirinden güzeldi ve hepsi rahat kızlardı. Neyse velhasıl kelam o oyunda icime sinmedi. Özlüyordum. Görmek bile Çok güzeldi. Siz hiç aşık oldunuz mu?
Sonra bir gün benimle çıkmak istediğini söylemiş arkadaşıma. Tabi ki kabul eğmedim. Siz olsanız eder miydiniz? Sevmiyor ama ben hoşlandım diye sırf. Böyle bir şeyi nasıl gururuma yedirebilirdim?
Zaten 1 hafta sonra da intihar etti kendileri. Mayis ayının son haftasıydı.
Gelip sıraya girmesini bekledim okulda ama gelmedi. Hepimiz bekledik. O gün yaşadıklarımı da anlatacağım sonra. Gazete vardı ellerinde " ... ölmüş lan " deyip gülüştü sınıfından iki süzme salak. Onların sıradaydım ben. Ona biraz yakın olabilmek için sadece. Istiklal marşı okundu. Dizlerimin titremesini durduramıyordum.
Bitti marş. Bizim kızlar gazeteyi aldı.
Haberde ismi geçen kişi oydu ama fotoğraf baskasina aitti. Yolun karşısına geçtik hemen kirtasiyeden evlerini aradık. Aile ölümünü teyit etti.
Evinin camından atlamıştı. 9. Kattan.
Ben o gün sınava girdim. Yazamadım. Okuyamadım. Izin istedim vermediler. Sınav haftasıydı o hafta. Sınavlara girdim.
Sonra izin aldım. Ağladım sadece ağladım.
Kendime gelmem yıllar sürdü. Belki gelemedim hala bilemiyorum.
Sanki bana bir görev verilmişti de ben yapamamıştım diye ağlamıştım en çok aylar sonra dank ettiginde. Belki de allah onu intihardan kurtarmami istemişti. Yapamadım. Malım çünkü.