Bugün iş çıkışı arabaya doğru gidiyorum, elimde de bisküvi var, açlığımı bastırsın diye yiyordum. Diğer elimde de birkaç kağıt çöp var. O büyük çöplerin birisinin önünden geçerken kağıtları da atayım bari dedim. O sırada adamın biri beni görüp kağıtları atayım diye geri çekildi. Kesinlikle dilenir gibi bir durumu yoktu.
Yüzü gözü kir-pis içinde yaşlı bir amca vardı, benim kağıtları attığım yere doğru bakıyordu. Çöpü karıştırıyordu. O an epey şey düşündüm ama bir şey diyemedim. "Amcacım bisküvi yer misin" dedim uzatarak. Ağzını açtı ama konuşamadı, elini ağzına götürüp dişlerim yok demeye çalıştı sanırım, bilmiyorum. Eliyle sağol tarzı bir şeyler yapmaya çalıştı. Yüzü mahçup gibiydi. Amına koyayım kötü hissettim o an. Zorlada olsa arabaya doğru gittim, çantayı ceketi falan arabanın içine koydum, sürücü koltuğuna geçtim marşa basamadım sözlük.
Geri döndüm. Çöpe doğru giderken elimi cebime attım. Bisküvinin üstü duruyordu, parayı olduğu gibi elime alıp adamcağıza uzattım. "madem öyle bunu al o zaman" dedim ama beni anlayıp anlamadığını da bilmiyorum. Önce paraya baktı, sonra yüzüme baktı. Acı acı Gülümsedi. Parayı aldı, yine az önce yaptığı sağol anlamındaki şeyi yaptı eliyle. Gerisin geriye yürüyüp "haydi bakalım" diyip amcadan uzaklaşıp arabaya dönerken * bağıra bağıra ana-avrat dümdüz küfür ediyordum.
kimseye de anlatamadım ama epey kötü oldum. Buraya gelip yazıyorum işte kimse bilmiyor diye. %85 oy alan bir şehir burası.
Benim inanmadığım o dininiz umarım vardır. Umarım o çöplere mecbur bıraktığınız insanlar sizlerden hesap sorarlar. Lanet olsun yaşadığımız dünyaya.