Eski sistem olmasaydı yani türkiye cumhuriyeti kurulduğu gün parlamenter sistem değil de partili cumhurbaşkanı başkanlığında seçilmiş bir yürütme olmuş olsaydı durum daha farklı olurdu.
Adil bir seçim ortamında partiler yarışır ve halkın seçtiği partinin cumhurbaşkanı da yürütmenin başına geçerdi.
Bu şekilde olsaydı başbakanlık başkanlığında mı yoksa başkan başkanlığında mı daha iyi hükümet olduğunu veya başkanın partili mı partisiz mı daha iyi olduğunu tartışırdık.
Bizim güncel sorunumuz bana göre şu, uzun zaman devlet aygıtını hakim şekilde kullanan bir partinin , devletin tüm imkanlarını kullanarak seçime gitmesinin eşitsiz bir ortam yaratması.
Yoksa her şey normal olduğunda ve partili cumhurbaşkanı adil bir şekilde seçilip halkın teveccühüne mazhar olduğunda hakkı olarak seçim kampanyası da yürütür.
Asıl olarak belediye seçimlerini konuşuyorsak, türkiyenin idari sisteminde merkez ve idare ilişkilerini konuşmalıyız. Merkez tarafından afaroz edilen belediyenin hizmet etme imkanı neden azalıyor veya neden kayyum atanıyor bunu konuşmalı. Genel seçim olunca millet iradesi her şeyin üstündedir diyenler belediye seçiminde bunu neden kabul etmiyor.