Elalemin ingiliz'i üniversitelerinde metafizik kürsüleri kurarken çoğunluğu müslüman olan bir ülkede cinlerden bahsettiği ve insanlara yardım etmeye çalıştığı için yerin dibine sokulan adam. Yaşadığı her sıkıntıyı büyüye, musallata bağlayan bir ruh hastası değilim tabi. Ama çıkıp cin musallatı diye bir şey yoktur, cin diye bir şey yoktur, büyü ne ya tarzı çıkışlar yapmak cehalet göstergesidir. Kendi başıma gelmediyse de şu an karşımda oturan annem büyü yüzünden üç çocuğunu kaybetmiş, ölümün eşiğine gelmiş. Babam ve amcamın da büyü belasından neler çektiğini biliyorum. Onlardan evvel soyumun dayandığı ama benim hiç görmediğim dedemin mezarlık yolundan atına alıp eve getirdiği keçinin gecenin bir vakti ahırın orta yerinde boylu boyunca uzanmış kefenli bir mefta halinde evden çıkarıldığını da biliyorum. Diyelim ki dedem ağır şizofrendi. Ama ben bir ev dolusu insanın anlattığı şeyden bahsediyorum burada. Cin, büyü ve metafizik alem gerçektir. Ben Serkan kiremit gibi insanların "cinci hoca işte ya." benzeri söylemlerle küçümsenmesini saçma buluyorum. Metafizik alemi, 21. yüzyılda olmamızı gerekçe göstererek reddetmeyi de dibine kadar aptallık olarak değerlendiriyorum. Çünkü bazı şeylerin zamanı yoktur, şeytanın ya da cinler aleminin varlığı kıyamet kopana kadar devam eder. Ben bugün de birisiyle telepati kurabilirim, 100 sene sonra başka birisi aynı telepatiyi kurabilir. Zihin gücü sadece bilim yapabilmeye tahsis edilmemiştir. Yaratılan tek alem insanlar alemi değildir. Buna islam'a ya da herhangi bir başka dine inanmayan insanlar da itiraz edemez. Çünkü gözleriyle görmediklerinin yanında bir de hayvanlar ve bitkiler alemi vardır.