o yeahhh. yeter kardeşim! bir insanı eleştirmeden önce gerçekliğini bileceksin, öğreneceksin! bak ben eleştiri yaparken isim vermiş miyim? birini hedef göstermiş miyim? şunu, şunu, şunu yapmayıpta bu bildiriyi hazırlayan veya imza atan kişilerin sanal kahramanlığından, samimiyetsizliğinden bahsetmişim. belki de eleştirime uyan tek bir yazar yoktur onu bilemem. varsa demişim, olma olasılığından söz etmişim.
sözlüğü ciddiye alma kriteri nedir? istatistiklere göre mi karar veririlir? gel bi istatistik karşılaştırması yapalım...
gecen haftanin en begenilen entryleri 3.
gecen haftanin en begenilen entryleri 14.
haftanin hiperaktifleri 14.
bunlar bana ait...
gecen hafta en cok entry giren yazar 1.
haftanin gammazlari 4.
gecen hafta en cok oylama Yapanlar 7.
gecen hafta en con ukte dolduran yazar 7.
dun en cok entry giren yazar 12.
onceki gunun begenilen entryleri 14.
bunların kime ait olduğunu boşver...
denmiş ki; neden senin ismini görüyoruz haftanın en fazla giriş-çıkış yapılan listelerinde. nedeni basit. sözlüğe iş yerinden giriyorum ve sözlükten çıkış-giriş yapmak için 10 dakika içinde 10 ayrı sebeb olduğu oluyor. bilmem hangi istatistik listesine gireyim diye 5 dakikada bir giriş çıkış yapmıyorum yani. sözlüğü ciddiye alma kriterin istatistiklerse aha ortada işte istatistikler ve sebebleri.
" şunda neredeydin, bunda neredeydin " diye sorulara cevap vermeyeceğim. işin orası popülizme girer. vicdanım rahat, herkesin rahatsa sorun yok! ha diyeceksin ki aynı eleştirileri sen de yapmışsın. evet yaptım, yaşadığım şehir öznelinde yaptım. burada kendine devrimci-demokrat yaftası yapıştıran bir çok yazar olmasına rağmen, hiç birini kendisine biçtiği sıfata uygun yerlerde göremediğimi ama sözlükte mangalda kül bırakmadığını söyledim. ha ben şunu, şunu yaptım diyen varsa özür de dilerim kendisinden.
önceden demiştim ve yine diyorum; uludağ sözlük türkiye gerçekliğidir. yaptığın siyasete sokakta ne tepki veriliyorsa burada da aynısı veriliyor. haksızlıklar, yanlı tutumlar, adaletsizlikler mutlaka oluyor ve bunlara karşı mücadele verilmesi kadar doğal bi şey olamaz. örneğin brick top nedensiz yere çaylak yapılırken, it, kopuk cirit atmaya devam ediyor. daha bir çok şey. ama reel yaşam değişmedikten sonra, burası değişse ne yazar? sözlükten sokağa yayılan bir değişim mi, sokaktan sözlüğe mi? işte sözlüğü çok fazla ciddiye alma kriteri bu. tamam burası da bolca vakit geçirdiğimiz bir ortam ve değişmesi için çabalayacağız elbette ama kıvılcım buradan çıkmaz.
entryi sokak ağzıyla yazdığım yönünde de bi eleştri olursa, bi sonrakini politik bir üslupla yazarır artık.