12 yaşında, ayakları sandalyede henüz yere değdi değecek bir çocuğun, kadından sayılıp, telli duvaklı bir adamın koynuna sokulması olayıdır.
gerçek bir olaydır
19 yaşlarında bir "oğlan çocuğu" * 12 yaşındaki bir kız çocuğunu kaçırır ve iğfal eder. kızın babası da, kızın adına bir ev yapılması karşılığında davacı olmaz ve evliliklerine izin verir. bu olay yaklaşık 1 ay önce gerçekleşmiştir.
yeğenim 12 yaşında. bu olay anlatıldığında, tam karşımda bir kedi yavrusunu kucaklamış ve kulağını, kuyruğunu çekiştiriyordu. gözümü ona dikmiş, onu seyrediyordum. daha göğüsleri yok. vücudunda, "kadınsı kıvrımlar" olarak tanımlanabilecek hiçbir hat yok. regl olmadı. üzerinde hala bebekler olan tişörtler ve sağı-solu fırfırlı etekler giyiyor. gelirken, benden winks * olan kalemler ve defterler istiyor. bütün odası pembe şeylerle dolu. hala kapının yanına geçip boyunu ölçüyor aydan aya...
diğer kızı "gelin saçı" için kuaföre getirdiler. yüzü daha önce hiç makyaj görmemiş. gözleri hala kocaman, kapkara, şaşkın şaşkın bakıyor. bir yandan, bütün ilginin onda olmasından memnun. görümcesi çevresinde dört dönüyor. ona "abla" diyor. (yeğenim bana teyze diyor. olduğum yaş, onun için çok "yaşlı".) kuaför kız pek fazla makyaj yapmayınca, görümce kızdı. biraz daha makyaj yapmasını istedi, kadına benzetmek için. ona değdi, buna değmedi derken kız boya kutusuna düşmüş gibi görünüyor artık. kocaman bir oyuncak bebek gibi, tüm bebeksi hatlar ve o kadar boya ile... kuaför kızın sinirleri bozuluyor. yanıma gelip bir sigara istedi. resmen elleri titreyerek yaktı sigarayı. "abla" dedi, "ben kocaya kaçtığımda 19 yaşımdaydım. bana zor geldi, 2 yıl sonra boşayıp babamın evine döndüm. bu ne yapacak" diye sordu. bilmiyorum. hala yeğenimi düşünüyorum. gözümün önüne hala, çamur pastası yaparken, yüzüne düşen saçları çekmeye çalışırken, suratını çamur yapması geliyor. bir yandan merak ediyorum, bu çocuk ne zaman regl oldu da, genital bölgesinin, idrardan başka bir işe yaradığını keşfetti acaba, diye.
belki de, fakında bile değil olan bitenin. üzerindekini hala, el düğününde, bayramda giydiği gibi bir gelinlik sanıyor. üzerindeki ilgi, küçük olduğu için, belki de benim yeğenime gösterdiğim türden, sanıyor. adam onun üstündeyken, ne olduğunu anladı mı acaba? ne yaşadığını? başına gelenlerin ya da geleceklerin farkında mı merak ediyorum. bütün benliğimle, kafasının içine nüfuz edip anlamak istiyorum ama nafile...
yeğenimi alıp çıkıyorum oradan. bulduğum ilk oyuncakçıya gidip birşey seçmesini istiyorum. kocaman, pembe, fırfırlı elbiseli bir bebek seçiyor benim kara böceğim. sonra da pastaneye gidiyoruz. kışa yakın bu günlerde, annesinin kızacağını bile bile dondurma ısmarlıyorum ona. çok mutlu. akşam parka gidip gidemeyeceğimizi soruyor. tabii ki! ödevlerini yaptıktan sonra...
bugün 14 yaşındaki kız çocuklarının evliliğinin yasal hale getirilmesinden bahsediliyor, tüylerim diken diken...