ben hayatımda bunun kadar midemi bulandıran birini daha hatırlamıyorum. bakın benzetme olsun diye demiyorum yemin ederim sesini duyunca, adı geçince, sıfatını görünce somut olarak midem bulanıyor.
geçen gün gözaltına alınırken taciz edildiği iddia edilen kadınla ilgili şunları söylemiş bu içişleri bakanı kişisi.
"yasadışı eylem yapıp direnirseniz uyarılardan sonra karga tulumba gözaltına alınırsınız. eğer taciz varsa üzerine ilk biz gideriz. hayatı kendi gibi düşünmeyenleri tacize geçenlerin babası fetöden ihraç, kardeşi dhkp-c'li proje kadın üzerinden polisi ezmesine müsaade etmeyiz"
sözün bittiği yer. gerçekten sözün bittiği yer. bakın bu adam içişleri bakanı. asayişi, huzur ortamını, güveni sağlamakla yükümlü olan kişi ve bu lafları ediyor. kadının kendisine dair suç bulamamış itibarsızlaştırmak için abisini babasını katmış olaya. suçun ve cezanın şahsiliği, evrensel hukuk, masumiyet karinesi falan adamın umurunda değil. baban fetöden ihraç edilmiş ve kardeşin dhkp-c'li ise sen taciz de edilsen proje kadınsın.
hukuk falan umurunuzda da değil de bir veda hutbesi var hani seversiniz. bakın orada da ne diyor
"suçlu kendi suçundan başkası ile suçlanamaz. baba oğlunun suçu üzerine oğlu da babanın suçu üzerine suçlanamaz".
kendinizi bu kadının yerine koyun. sadece 5 dakika için. haksızlık olduğunu düşündüğünüz bir konu için eylem yapıyorsunuz ve bu esnada cinsel tacize uğradığınıza inanmışsınız. ama size ilk sahip çıkması gereken içişleri bakanı çıkıp "yaa tabii hoş değil ama ben ilgili karenin olay esnasındaki karambolde ortaya çıkan anlık bir fotoğraf olduğunu düşünüyorum. yine de bu gibi durumlarda devreye girmeleri için kadın polislerimiz var. ilgili olay ve olay yerinde neden kadın polis olmadığı soruşturulacak" bile demiyor. bakın bunu bile yapmıyor. abinizin babanızın sicili üzerinden sizi proje kadın olmakla suçluyor.
o andan itibaren bu ülkeye dair zerre aidiyet hisseder misiniz? bu duruma sessiz kalan ve hatta destekleyen halk açlıktan kırılsa umurunuzda olur mu?