ikinci bölümün her anında okan bayülgen'deki "ulan akşam ne yazcaklar acaba ekşiye" tedirginliğinin belli olduğu program. konsept güzel olmuş. ancak hakkı devrim'le esen yaşlı ama espritüel amca geleneği şimdilik pek tutmamış gibi. aradaki vtrler vasat, ancak gittikçe iyileştiği de gözden kaçmamalı. ayrıca vtrlerdeki kadın sesine benzer ciyaklamayı kessinler yahu. tamam belki bambaşka bir amaç ve ironi var ama o diyaloglara şuh bir ses güzel giderdi. bir okan bayülgen klasiği olarak bölüm sayısıyla doğru orantılı olarak kalite artışını bekliyoruz efenim.