Yıllar evvel, giymelere doyamadığım bir kazağım vardı.
O kadar seviyordum ki, giydiğimde " ne de afili oldum " deyip, aynalara gülümsediğim bir kazaktı.
Eskimesin, başına birşey gelmesin diye dikkat eder, özenle yıkar, kuruturdum.
Şimdi dolabımın en metruk bölümünde, melul melul bana bakıyor, artık giymiyorum, demode buluyorum, Nasıl da abartmışım bunu diyerek, ilgisizce bakıp geçiyorum.
Zamanla Sıradan geliyor işte herşey.
Olmazsa olmazım dediğimiz, asla vazgeçemem sandığımız herşeyden böyle vazgeçebiliyoruz.