gecenin derinlerinden öyküler

entry162 galeri
    53.
  1. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1807591/+
    O gün gelmişti. Tutsaklığı deneyecekleri gün. Bu fikir kimden çıkmıştı? ikisinden de çıkmış olabilirdi. Ateşli bir tartışma anında karar vermiş olmaları muhtemel.

    Kelepçeyi kimin alacağını da uzunca tartıştılar. Her yerde olan bir şey olmadığını ikisi de biliyordu. Yazı tura. O an daha adil bir çözüm akıllarına gelmedi. Ve iş denize düşmüştü. Deniz ne yapacağını düşünmeye başladı. En rahat yol internetten sipariş etmekti. Buna karar verdi.

    Fakat seçim yaparken meraklı meraklı baktığını arkasında onu izleyen öykü söyledi ona. O da şaşırdı ve beraber güldüler. Beraber seçip hemen sipariş ettiler. Ertesi gün gelmişti. Ve günümüze geldik yine.

    Deniz erkenden uyanmış kelepçenin bir tarafını kendine takmış diğer tarafını öykünün bileğine takarken öykü uyandı. Uyku sersemi bir halde önce denize sonra bileğine baktı. Bugün müydü o gün diyerek denize baktı ve deniz onu da kelepçeledi.

    Kahvaltı hazırlarken sorun yaşamadılar. Birbirlerine yardım ederek aşıyorlardı sorunu. Kolay olacak galiba diye güldüler. Fakat ilk sorun banyoda ortaya çıktı. Deniz erken kalktığı için duşunu almıştı şimdi ise öykü duş alacaktı.

    Fakat öykü duş almaya kalkarsa deniz tekrar ıslanacaktı. Deniz istemiyor öykü ise hadi ama! Diyordu. Ortak bir çözüm bulmaya çalışırlarken tek çözüm denizin tekrardan duş alması idi. Beraber duşun altına girdiler. Öykü duş alırken deniz fark etmediği çok şey olduğunu anladı. Öykünün saçlarının teninin güzelliği gibi. Bu kadar dikkatli bakmamıştı daha önce. Öykü onhn bakışlarını görünce sapık diyip suyu ona doğrulttu. Bir süre çocuklar gibi su ile oynadıktan sonra duştan çıktılar.

    Üstlerini giyindiler. Ve ikinci sorun burda ortaya çıktı. Dışarda nasıl gezeceklerdi böyle? O yüzden bileklerini kapatacak uzunlukta şeyler giydiler. Ve dışarı çıktılar.

    El ele tutuşmuş gibi yürüyordular. Bu rahatsız etmiyordu hatta kelepçe yokmuş gibi hissediyordular. Bugünü tutsak gibi yaşayacaklardı oysa. Aksine eğleniyorlardı.

    Bazen ise sanki suçlu, kaçak gibi hissettiklerini söylediler birbirlerine. Ama bu onları daha çok eğlendiriyordu. Günü daha önce yapmadıkları şeyleri yaparak geçirdiler. Her yere beraber gittiler lavaboya dahi. En çok da o zorladı. Aynı kabine girmeleri gerekti. O yüzden insanları beklemek zorunda kaldılar.

    Ufak öpüşmeler yaşadılar bu anlarda. içlerinde tatlı heyecanlar yaşadılar bu anlarda. Günü bitirip eve geldiklerinde neden daha önce bu kadar beraber vakit geçirmedik ki biz diye sordular biribirlerine.

    Iki ev arkadaşıydı çünkü. Aralarında gizli saklı şeyler olmamıştı. Ama bugünkü gibi güzel gün yaşamamışlardı. Ve daha önce bu kadar özgür bu kadar eğlendikleri bir gün olduğunu hatırlamıyorlardı.

    Ve kelepçeyi çıkarırlarken sanki özgürlükten tutsaklığa geçmiş gibi hissederek biribirlerine baktılar.
    0 ...