ilk açıldığı dönemler bildiğin bir kenar mahallesiydi. mahallenin namussuz abileri gibi, her türlü namusszuluğu yapıp da namus timsali kesilen tipler vardı.
bu kişilerin amacı tabi ki de dikkat çekmekti. hiçbiri, siyasi veya dini konuların tartışılmasında ne adam gibi bi argüman sunabilirlerdi ne de anlatmaya çalıştıkları şeyi destekli ve güzel anlatırlardı.
kendi düşüncelerine zıt düşüncedeki insanları ise bir şekilde susturur. ya da susturturlardı.
geldi zaman. geçti zaman. şimdi bakıyorum uludağ sözlük'e. toplumun o alışılmış ve sığ düşünce sisteminden biraz daha farklılaşmak üzere. ki bu bana mutluluk veriyor. birisi faşistçe davrandığında, ya da kendisi gibi düşünmeyeni sığ ve basit eleştiri ile eleştirdiğinde hemen kendisinin yanlış yolda olduğu, yaptığı şeyin de hiçbir insani yanının olmadığı konuşularak söyleniyor.
eskiden buralar faşist kaynardı gençler. şimdi özgür düşünmenin tadını çıkarın. ne müthiş bir duygudur özgürlük ki, herkes anlayamaz bunun manasını.
ne muhteşem bir duygudur ki çeşitlilik, kendi sığ ve küçük dünyalarında yaşayan asalaklar anlayamazlar.