tüm sevdiklerinizi düşünün. varlığıyla güç aldığınız herkesi. annenizi, babanızı, sıkı dostunuzu, kardeşlerinizi ,sevgililerini/eşlerinizi..
onlarla mutlu oldunuz, üzüntünüzü onlarla paylaştınız. onlar için fedakarlık yaptınız , onlar sizin için fedakarlık yaptı. ölümlerini, artık yanınızda olmadıklarını düşünmek dahi istemediniz. bu düşünce sizleri korkutuyor. tüylerinizi diken diken ediyor. çünkü varlığınıza huzur katan, anlam veren onlardı. lakin ölüm sonrası bir hayat yoksa bir daha asla onlarla aynı ortamda bulunamayacaksınız. siz hayattayken o sevdiklerinizden herhangi biri öldüyse, onu son görüşünüz cenazesinde olacak. bir daha bir araya gelme şansınız olmayacak....
ölüm sonrası bir hayat varsa da tanrının nasıl bir yargılama yapacağını bilmiyoruz. sevdiklerinizden birinin cehenneme gitmeyeceğini bilmiyorsunuz. ya çok sevdiğiniz eşiniz cehenneme girecekse ? yahut kardeşiniz veya siz ? bu düşünce de son derece korkunç değil mi ? düşünün; ailenizden bir kişi hariç herkes cennette. o bir kişi cehennemde. nasıl bir trajedi ?
her iki düşünceden sonra şu soruyu soruyorum kendime; neden birilerine bağlanayım ? aile arkadai, sevgili ? nasıl olsa yok olup gideceğim yahut ölümden sonra aynı yere gideceğim mechul. neden sevgi duyayım bu durumda ?
-hangisi daha kötü ? tanrının olması mı yoksa olmaması mı ?