misafir odasındaki gardrop'da paralel evrenlere açılan bir kapı olsun, kapıdan geçtiğimde 1976 yılının türkbükü'ne gideyim, oradan bitez'e kadar yürüyeyim. bir ekim akşamüstüsü güneş batmaktayken yorgun düşmüş olayım. orada bulduğum bir hamağa uzanayım, ben uyumak üzereyken, hala saçları olan mazhar alanson, hala saçları olan özkan uğur ve yine saçları olmayan fuat güner bana bodrum bodrum'u çalsın.
hayatımda ki bir çok kişi henüz doğmamış, bana ulaşabilecekleri bir telefon numaram yok, bitez hala sadece bir köy ve her şey çok uzak. uyku işte. sözlükle ilgisiz bütün istediğim budur. biraz uyku.