bu yaprak dökümü evinde hep bir ölgünlük havası var arkadaşlar. doğru dürüst bir neşe yok. şöyle bir düğün derneğe ailecek gidelim yok. ali rıza bey tarafından ''kızlarım ortada salınsın düğünlerde, böyle ne idiğü belirsiz ortamlarda telef olmak yerinde düğünlerde terbiyeli çocuklarla kaynaşsınlar'' şeklinde anlayışlı bir düşünce akıl edilmesi yok. bir baba olarak şu insiyatifi al, olaylara bir el at. bu kötü gidişe bir son ver. ama nerdeee? ali rıza bey maşşallah yalova kaymakamı gibi etkisiz eleman*. rastladığım bi bölümünde evin kızlarından biriyle ali rıza efendi arasında yaşanan bi diyoloğu size aktarmak istiyorum ki ali rıza beyden ne köy ne kasaba olamayacağı gerçeğini bir daha görelim:
-(kız gayet neşeli,şen şakrak) ''baba sana kahve yapıyım mı?'' (içinden gelmiş belli)
-(izleyici olarak beklentim, aynı neşeyle ali rızanın cevap vermesi ama nerde işte) ''ne güzel olur.'' (sanki bi yakını ölmüş ses tonunda)
en iyisini en büyük kız yaptı. tahsine gitti de kurtuldu bu manyaklardan. hoş, o da kaynana dırdırından illallah etmiş ama kendi ailenin sana karşı entrika kurmasından iyidir. o kızıl saçlı gelin var ya, yatacak yeri yok onun da. ayak üstü kırk yalanı söylüyor, ötekilerde saflarım benim anında yutuyolar bu kırmızı başlıklı kızın zokasını. olmaz olsun böyle aile.