kabul, arapça al-kabila ediminin fa'al vezninde masdarıdır. bak şu şöyle, böyle, bilimsel, gözlemsel, yalanlanana dek "kabul" edilen bilgidir diyorsun (afet inan, eugene pittard, gerard clauson), o sana öyküsel, romantik, kulağa hoş gelen (n. atsız, ozal ünsal) savları öne sürüyor.
babam ne güzel derdi, dünyayı yendim, cahili yenemedim.
(arapça al-kabila alma, alış demektir bu arada sevgili romalılar)