formasında kırmızı olanların taraftarları karalamaya başlamış yine.
elin "im-para-toru" milliyetçilikten dem vurup, milli takımdaki başarısızlığı sonunda görevden karşılıklı anlaşma ile uzaklaştırıldığı ve milletin parasını yine devletin kanunları bakımından "hakkı" olan parayı söke söke aldığı zaman, ersun yanal, aziz yıldırım'ın kendisinden görevden istifa etmesini istediğinde hiç bir şart koşmadan, arkasına bile bakmadan ceketini alıp çıkmıştır.
hem de "mutluluk fenerbahçe'de olmaktır" sözünü yüreklerimize nakış nakış işlemiş olmasına rağmen.
varın siz karar verin kim adam kim madam. Yaylaya karı getirmiş falan filan geçin bunları.. sizin paragözünüz gibi onu çekme bunu çek demedi. mekan basmaya çalışıp sonra geri basmadı. yapmadığı işin parasını da almadı ersun yanal.
burada bol bol hümanizm kasıp, en orospu diye tabir ettiğimiz "karı'larla" kankacılık oynayıp, kişisel hak ve hürriyetlerin faziletlerinden bahsedip, laik ve çağdaş bir ülkede yaşamanın özgürlüğünden dem vurmakla olmuyor demek ki bu işler. karıya gitmekte, karı getirmekte kendisini ilgilendirir bizi veya sizi değil. işini ahlakıyla yapıyor ve kazancına haram katmıyorsa afedersiniz ama size laf etmek değil bok yemek düşer.
