beklediğimden başarılı bir şekilde yeni sezona merhaba demiş dizidir. geçen sezon o kadar çok saçmalamışlardı ki, bu sezonki ilk bölümde olayların hepsini toparlamak ancak bu kadar başarılı olabilirdi. yani bir nevi kendi pisliklerini temizlemek zorunda kaldılar. hala bazı saçma unsurlar yerinde duruyor lakin olabilecek en başarılı bir giriş bölümü yapılmış. sonuçta bütün saçmalıkların bir anda düzelmesi beklenemez.
geçen sene son yayınlanan final bölümünden 40 gün sonrasında başlıyor yeni bölümümüz. olayların akışında flash back olarak yangından kaçış sahnelerini görüyoruz ve bu bana göre şahane tasarlanmış bir kurgu olmuş. neredeyse lost'un ilk bölümlerindeki flash back'ler kadar etkileyici idi. heyecanla takip ettik. duygusal yönden oldukça yeterli olması ve müziklerin şahane kullanılması da cabası. mamati'nin hastanede arkadaşlarının cesetini görürken fonda çalan* müzik çok etkileyici idi. utanmasam salya sümük ağlayacağım. bölümde 28 days later filminin havası vardı sanki. çaresizlik duygusunun aktarımı ve en az oradaki kadar müziklerin yerinde kullanımı.
polat alemdar'ın karizmasının çizildiğini düşünmüyorum. hele bir de o iskender'e kafa atma sahnesi çok hoş olmuş. karizma fışkırdı polat'ımın heryerinden. içimin yağları eridi resmen. hapları azında saklayacağı ise tahmin edilebilir bi ayrıntıydı. diğer bölümlerde de bu kadar özenle seçilmiş sahneler bekliyoruz.
neticesinde olmuş diyoruz. beğenilmiştir, yani ben beğendim.
( mantık hatası aransaydı yine onlarca adet bulunabilirdi. artık bu tarz şeyleri kafaya takmamak gerektiğini düşünüyorum, çok bariz saçmalıklar olmadığı sürece. geçen seneki mantık hataları ve çatışma sahnelerindeki facialardan sonra, düşmüş olan beklentilerimiz neticesinde bu bölüm oldukça beğenilmiştir.)