Ülkemizin bazı illerinde bırak 1 lira ceza kesmeyi ehliyet ruhsat soramazken ,istanbul'da kadın öğretim görevlisine sinir krizi geçirtmenin nesi savunuluyor anlamak mümkün değil. kesilen ceza bilmem kaç bin küsür lira. memursun üstüne haklısın, işgüzar başka bir memur ki polis memuru oluyor kendileri , haksız yere neredeyse bir aylık maaşına el (haksız yere isterse bir lira olsun) koyuyor, bu da yetmiyor dalga geçmek maksadıyla olaydan bir ay sonra sosyal medyaya görüntüleri yükleyerek öğretim görevlisini küçük düşürücü şekilde ifşa ettiği gibi mahremiyet ilkesini de ihlal ediyor. özel hayatının gizliliğinin ihlal edilmesi durumu. ve bu öyle basit bir suç değil. meslekten men gerektirir. vatandaşın güvenliği ve huzurundan sorumlu polis vatandaşın özel hayatını deşifre ediyor. elindeki veriyi kamuya açık hale getiriyor. vatandaşın güvenlik ve huzurunu hiçe sayıyor. orada hocanın bize saçma gözüken garip hareketler yapması bunu meşru kılmaz. bunu kamuya sunamazsın sen. bir insan pek çok nedenlerle sinir krizi geçirebilir ve sinir krizi esnasında yaptığı davranışları da kontrol etmesi mümkün değildir. Hoca da çaresizlik içinde bağırmış çağırmış, çünkü elinden bağırmaktan başka hiçbir şey gelmiyor. polisler basma kalıp cümleler kuruyor ama tonlamasından usluplarının yy ve dalga geçmek için konuştuğu belli. ve görüntüdeki hanımefendi de sinir krizi geçiriyor. belli ki uğradığı haksızlık ve adamların saygısızlığı gururunu incitti. istanbul'da öğretim görevlisine ehliyet ruhsat sorup dakikalarca belirsiz bir şekilde bekletip trafik cezası yazmak kolay. Bu kadar idealist, adaletli ,herkese/herkesime karşı eşit ve işini iyi yapan polislerseniz ;yıllardır trafik cezası kesilemeyen illerimizde sembolik de olsa bir lira ceza kesin de görelim.