Birçoğu eşcinsel yönelimli davranışlardır.
Müşterilerimin birçoğu, kaybedeceği tek şey parası olduğu için, 'erkeklik, adamlık, ataerkil güç' gibi şeyleri kaybetme korkusu olmaksızın davrandığı için bu davranışlarını kurumumuza geldiklerinde bastırmamışlar alenen ortaya dökmüşlerdir.
insan sosyal bir varlıktır ve toplumda kendisini var kılan şeylere sıkı sıkıya tutunur. Bahsettiğim eşcinsel yönelimli davranışların normal hayatında açığa çıkmama sebebi budur.
Küçük yaşlardan itibaren ödipus kompleksine sahip şekilde büyür erkek çocuğu biz gibi toplumlarda. Baba korkusundan dolayı annesine olan şehveti, çekimi zamanla anneyi, anneliği cinsellikten uzak, kutsal, ulu, yüce bir makama taşıyarak bastırılır.
Romantik ilişkiler geliştirdiği evrede bu tutum açığa çıkar ve annesine karşı uyguladığı bastırma politikası sevdiği insana karşı da gelişir ve bunun sonucunda:
" ben sevdiğime kıyamam. Onunla cinsellik düşünemem. O benim meleğim. Ben onu gelinlikler içinde hayal ediyorum sadece" tarzında düşünen, cinselliği sahip olunan ve kendinden uzak bir nesne haline getiren, sevgideki bir araç olma özelliğinden uzaklaştıran bir insan çıkar meydana.
Bu bastırma mekanizması öyle güçlüdür ki kişi hayatı boyunca farkında bile olmaz. Toplumunun bu bastırmayı pekiştiren dini, sosyolojik unsurları da varsa gerçekten zordur fark etmek.
Bu bastırmaya sahip kişilerin yobaz, geri kafalı, şeriatçı tipler olması bundandır. Bu şekilde gizlerler içlerindeki cinsel açlığı.
Ve id'i bastıran bir süperegonun olmadığı diyarları fark eden bir çoğu genelevlere yönlenir. Şiddet eğilimli cinsellikler, ters ilişkiler, homoseksüel ilişkiler en çok bu insanlarda görülür.
