temmuz ayının ilk günleri, yıllık iznimi almışım paşalar gibi tam 10 koca gün.
tatilin gayri resmi ilk günü * minik faremle alışverişe çıktık, yeni mayolar, kolluk, simit, gözlük, havlu vs...ne lazımsa decatlon sağ olsun... daha önce de yazmıştım, izmir'in mordoğan beldesinde küçük bir evimiz var biz ona "yazlık" diyoruz haddimiz olmadan, miniğimle birlikte yazlığa gittik, kimsecikler yok, sadece miniğim ve ben. asıl planım 3-5 gün güzel bir otele gidip miniğimin doyasıya eğlenmesini sağlamaktı ama otellerde yer bulamadık.
her akşam dışarda yediğimiz sabit bir mekanımız vardı, hem orda çalışan arkadaşlar minik faremi çok severler, hem de ben mekanın müziklerini ve ortamını beğenirim, zaten bizin yazlıkta da gidilecek çok alternatif bulamazsınız. kahvaltılar ise benim elimden...özel baba omletleri *
miniğim bu yaz çok fena gaza geldi, kendinden 8 ay büyük kuzeni kolluksuz ve simitsiz yüzünce benimki de cesaretlendi ve bu yaz, kolluk-simit kardeşleri emekliye ayırdık.
36 yıllık hayatımın sanırım en huzur dolu, en dolu dolu ve en hızlı biten 10 günüydü...
yazın geri kalanı ise, minigimi özlemek ve ona kavuştuğum günleri doyasıya yaşamakla geçti...
yaz aşkı mı ?
oldu tabi olmaz mı *
yaz bitince bitti ama *
