gözyaşına su gözüyle bakmamak lazım. içinde nice ego kirintilarini, nice ben bunu hak etmedimleri taşıyor o. o an ruhun bir şeyi taşıyamiyor ve sanki göz pinarlarindan fiskiriyor. içini yakan sey. aralıksız yarım saat bir saat ağlıyorsun sayıyor sovuyorsun. ardından bir kabullenme geliyor ben cidden bi boka yaramam şeklinde. şurda araba çarpsa ölsem umrumda olmaz hissi. arabalardan da korkmuyorsun artık
ne zaman bi plan yapsam, bir şeye Deadline koyup emek versem hayat işte bana nanik atıyor. sen aman kıçını kaldırıp bir işe girişme diyor. şansım dönmüyor. Jüpiterle aramız ezelden iyi değil.
bir şeyleri iyiye yora yora her şey iyice gotumuzde mi patlıyor acaba? diyelim yikilmadim ayaktayım dedim ayağa kalktım. bu benim kırılan egomu tamir edecek mi? niye benim oynadığım maçlar hep uzatmalara kalıyor? niye maçı zamanında bitirip galibiyetle eve dönemiyorum?
deli gibi manevi desteğe ihtiyacım varken, niye bana destek olmak isteyenleri uzaklastiriyorum? aslında biliyorum sanırım. cat kapı gelsinler sarilalim aglasalim istiyorum. gerçi yeter lan ne aglıcam boku çıktı. maskemi takarım heralde.off neyse başım catliyor.