gecenin derinlerinden öyküler

entry162 galeri
    10.
  1. dışarıya bakarken iki üç senedir ne kadar yolculuk yaptığımı fark ettim. her yolculukta yolculuğun sonunda farklı farkli duygulari hissettim. daha önce hiç gitmediğim bir iki şehre gittim geldim bu yolculuklarda. her türden insan da gördüm. sadece o otogar soğuklukları değişmiyordu. bir de unutmayalım tabi dinlenme tesisi soğuğu var onlar da eksiksiz tabi.

    şimdi yine camdan dışarıyı izliyorum nereye gittiğimi sadece kendimin bildiği bu anlarda. arkama yine bir kız denk gelmiş ya arkadaşıyla ya sevgilisiyle konuşuyor. küçüklüğümde hatırlıyorum cep telefonu yasaktı otobüslerde. kimse konuşamıyordu. o zaman haliyle gece ya müzik dinleyecek yada yanında birisi varsa konuşacak yada uyuyacak. şimdi öyle değil telefonla rahat rahat konuşuluyor.

    arada onun yaptığı sohbete kendimce yorumlar da getiriyorum. çok eğlenceli oluyor ama ister istemez kulal misafirisin. olaylara kendince yorum getirmek de keyifli haliyle. otobüsün çoğu hala ayakta ama bir saate onlar da sızar hep böyle oluyor. yağmur hafif hafif çarpıyor cama. bu anlarda hep yolu kaçırır hayala dalarım.

    bir kapı açar hayallerin içine o damlalar. yüze bir tebessüm bırakır. sesi güzel olmayabilir ama bana göre en huzur veren huzursuz edici ses bu. hayale dalmak istemedim bu sefer. yolu düşününce bu kadar saatlik yola epey zamandır çıkmamıştım. ne yapsam diye düşünmüyorum ama. önümdeki ekranda filmler koyulmuş olsa da bakmak istemiyorum.

    gecenin karanlığında hafifleyen yağmur eşliğinde gözümün seçebildiği her şeyi izlemek istiyorum. gökyüzü bulutlarls kapalı olsa bile yine en güzel görüntüyü sunuyor. elimde bir de telefon tabi ama yolculuğumu anlatacağım bir kimse olmayınca ona da bakma gereği duymuyorum.

    dakikalar ardı ardına geçiyor. karanlıktan dışarıyı pek göremediğim anlarda elim kaleme gidiyor ve yazılar yazmaya başlıyorum...

    ( biraz gecikti yazmam müsait olamadığım için )
    1 ...