bir porno-sever olarak tasvip etmediğim durumdur. porno evde edebiyle izlenir. porno izlemenin bir adabı vardır. sırf bundan dolayı "porno izleme adabı" diye bir kitap çıkartacağım.
ha bir takım batı ülkelerinde pornografinin sosyal hayat içerisinde olması normal karşılanır. amsterdam'da red light vardır mesela, her yaştan insan oralarda gezer (gerçekten her yaştan). ama artık nasıl diyeyim, adamların devlete güvenleri var. kadınların ülkeye, polise vs. güvenleri var. dolayısıyla bu kadar pornografinin en marjinalinin ulu orta olduğu bir yerde bile kadınlar kendilerini güvensiz hissetmez.
maalesef türkiye'de durum böyle değil. memlekette sapıktan, manyaktan bol ne var? işin kötü yanı, bir kadın tacize, şiddete veya tecavüze uğradığı zaman bile haklarını savunamayabiliyor. daha kötüsü, pek çok cinsel suçun üstü örtülüyor. (özellikle taşrada)
hal böyle olunca, pornografi konusunda bizim bu kadar rahat olmamamız anlaşılabilir. amerikalı kütüphanede porno izler, bunu kameraya alır, adamı görenler sadece gülmekle yetinir. biri laf edince de "it's just a prank bro!" deyip işin içinden sıyrılır.
pornografi sapıklık değildir. ama ulu orta porno izleyip milleti tedirgin etmenin alemi yoktur. ha bir yandan porno izleyip, bir yandan etraftaki insanlara laf atmak (videodaki adam bunu yapıyor) elbette tacizdir.
