(uzun entry okumayı sevmeyenler ayrılsın bence en baştan.)
er ya da geç toparlanacaktır. toparlanmak zorundadır. 10. hafta olur, 15. hafta olur ama kendine gelir. şampiyonlar ligi'nden zaten ümidim yok artık, belki üçüncü oluruz bu grupta, oysa ki 1. bile olabiliriz diyordum geçen seneyi hatırlayıp hatırlayıp...
son üç senede biz taraftarlarına yaşatmadığını bırakmadın be fener. son maçta kaybettin şampiyonluğu, geçen sene yine son haftalarda giden bir şampiyonluk var. bunun yanında avrupa'ya atılmış bir imza var. ne garip takımsın sen. bu sene de aynı tempoyu bekliyorduk ama olmadı, bu hatalarla olamaz da zaten, çünkü;
1. dünyada artık neredeyse hiçbir takım tek kişi üzerine bağlanarak oyun kazanmaya çalışmıyor. kimden bahsettiğimi herkes çok iyi biliyor. adam oynamadığında(saha içinde veya dışında) bambaşka bir kimliğe bürünüyor, tanınmaz hale geliyor. ama artık o da çok zorlanıyor, ne ona geçen seneki gibi yardımcı deivid var artık, ne de ona topun daha rahat ulaşmasını sağlayan bir marco. dolayısıyla canla başla mücadele etmesine karşın, en başta dediğim gibi, artık hiçbir takımı tek oyuncu kurtaramıyor.
2. sakatlıklara rağmen kadronun inanılmaz derecede yetersiz oluşu. yahu şampiyonlar ligi'nde fb'nin rakibi olabilecek takımlara bakar mısınız? barça örneğin. lan adamların etoo, henry ve gudjohnsen gibi dünyanın her takımında banko ilk onbire çıkacak 3 forveti var. messileri var. demiyorum ki fb de gidip torres ile villa'yı koysun forvet hattına. ama bakalım bizim forvetlere; semih, guiza ve ilhan. hadi kazım ile burak'ı da ekleyelim. bunlardan hangisi hem hava toplarına hakim, hem de ayağında top ile driplinge kalkabiliyor sorarım size. yaw madem carew gibi bir oyuncu alınmayacaktı, guiza gibi kezman'ın aynı tipi bir adama, sırf la liga gol kralı diye o para verilir mi yaa? adamlar henry'yi 23 milyon euro'ya aldı. bak henry diyorum, biz 15 milyon euro saydık guiza'ya. kalitesiz bir forvet mi, elbette değil, çalışkan da. ama ben forvetin gol atanına bakarım birader, bu takım 6 lig ve 2 şampiyonlar ligi maçında hala 10 gole ulaşamadıysa ben bunu sisteme ve forvetlere bağlarım.
kadronun derinliğinin olmaması sadece forvet hattında mı göze çarpıyor? hani carlos'un, lugano'nun, edu'nun, hepsini geçtim alex'in yedeği diye düşünülen tümer nerede? bu kadar mı bodoz bu tümer, kötü giden takımda 18'e bile alınmıyor, anlayamıyorum.
3. gol atamamayı sisteme bağlamıştık. sisteme bir eleştiri getirelim şimdi de. fenerbahçe bilindiği üzere yıllardır tek forvet alışkanlığını ligde ve avrupa'da sürdürüyor. bıkmadan usanmadan. tek forvet oynuyorsan, liberoların iş yapar cinsten olacak. senin elinde topu oyuna vieira gibi sokan bir adamın yok. (ha vardı appiah ile aurelio onları karıştırmayalım bu maddede) madem teknik kapasite bakımından yüksek futbolcuların yok o mevkide, ozaman tek liberoya dönüp, orta sahayı daha dinamik ve pas yapar hale getireceksin. nasıl olacak bu? emre ile olabilir şu anda artık sadece. mesela maldo-emre, veya deniz-emre vs. ama iki aynı tarz adam o mevkide oynayınca, alex'in de her maç götü çıkıyor arkadaş. bu sistem olmadı mı, 3-5-2 dene bakalım bi maç. merak etme, taraftar kurtarma çalışmalarına karşı senden daha fazla müsamaalıdır. farklı bir şey deneyip de kaybedersen, savunma şansın da olur kendini, ama her maç aynı sistem, sonuç ortada.
4. yönetime gelelim. aziz yıldırım. kezman'ın dediklerini hatırlıyorum. yıldızlarla barışık yaşayamaz dedi. gerçekten de öyle değil mi? önce sadettin saran, sonra h. bilal kutlualp. kendine rakip olan tüm isimleri klüpten sildi önce. sonrasında ne oldu? futbolcular. aurelio, tuncay, van hooijdonk vs. hepsini gönderdi, istese elinde tutabilecekken hem de. üstelik chelsea'ye falan gitmedi bu isimler, sikinirik takımlarda mücadele ediyorlar şimdi. uefa'nın kapısından geçemezler 8 takımın avrupa'ya katıldığı liglerde bile. ve zico. lan suçu neydi bu adamın be! suçu neydi? bu taraftar avrupa'dan daha fazla mı ligi sallıyor sanıyorsunuz artık siz? avrupa'da daha fazlasını görmek istiyor. bu zico çatır çatır oynatmadı mı avrupa'da bu takımı. heyecanlandırmadı mı tüm türkiye'yi?
aziz yıldırım senin süren doldu artık bu takımda. takımda fenerli bırakmadın be göt oğlanı! tepkiyi görüp taraftarının suratına stad ışığını kapatman senin için son nokta oldu. ş. ligi maçlarına 66 lira sayıyor o adamlar en az, yani senin gözünde hepsi birer müşteri taraftardan ziyade. sen müşterine bu şekilde davranamazsın aziz!!!
5. aragones ve ekibi. besbelli takımda sevilmediği. ne zico gibi sevecen olduğunu düşünüyorum, ne de daum gibi abi. yukarıda saydığım her noktada aragones'in parmağı vardır. ilk üç sorun olmasa, 4. sorun konuşulmayacağı için, onu da içine alıyor dolayısıyla. hepsini düzeltmek senin elinde. yoksa bu renklere olan aşkın tepkisi, tanımaz avrupa şampiyonu hoca falan, torunlarınla halısahada oynarsın ancak düzeltemezsen bu takımı.
her hafta iki oyuncunun da sakatlanması cabası. nasıl bir kondisyon ve idman programıysa bu amnskym!
6. son olarak da güven. artık bu futbolcuların güveni yok hiçbirinin. bu yüzden de risk almadan, kazandıracak hamlelere girişmeden, maç bitsin ben milyon euro'larımı alayım hesabıyla oynuyorlar. daha önce de dedim, yine diyorum, tek fenerlisi alex bu takımın. sadece onun güveni sarsılmıyor. ancak birkaç hafta daha düzelmezse bu takım, onun da yapabileceği şeyler baltalanır büyük ihtimalle.
içim sıkıldı be yazarken sözlük. gelirken formamı da getirdim ankara'ya. ama gerçekten onu herhangi bir maçta tribünde giyebileceğimi sanmıyorum bu sene. odamda dursun, bakalım yüzyüze. pendik'i hatırlayayım, denizlispor'u, az alkmaar'ı, dinamo kiev'i, 6-0'ı, sevilla'yı, kupaları, sevinç ve hüzün gözyaşlarımı hatırlayayım. ama gerçekten sinir harbine dayanacak güç bırakmadı bu takım artık...