bunun gibi bir olaydan dolayı arkadaşım boşanma arefesinden döndü.
arkadaşım çok çapkın bir çocuktu. ancak eleman aşık oldu ve evlendi. fakat arkadaşın geçmişini bilen kızcağız devamlı diken üzerinde. tamam, arada bir şeyler karıştırdı bizim eleman ama hallettiler, ki bu beni ilgilendirmez.
sonra bir gün beni aradı.
e=ekşi lahana.
a=arkadaş
a : kanka ne yapacağım ben, benim hatun beni boşayacak, dava açıyor yarın.
e : nooldu oolum? niye bu saate kadar söylemedin?
a : lan bir sürü şeyle uğraştım, zaten yeni bir şey bu, trafik cezası geldi eve, emniyet kemeri.
e : ee ne var bunda?
a : oolum kayseri yazıyor. ben neredeyim? *
e : ne haltlar yedin lan...
a : yok be oğlum vallahi billahi tallahi bir şey yok, ev-iş. yeminle.
doğru söylediğinden emin olmak için bir sürü şey sordum, sıkıştırdım, hatta görüntülü bile aradım "kameraya bakarak söyle" diye. ve emin oldum.
e : tamam ben de konuşurum yengeyle ama yine de yetkin bir arkadaşa sormam gerek, arayacağım.
bir polis arkadaşı aradım. meğer adamların aylık kotası varmış. ciddiyim, bildiğin ciro hesaplar gibi hesaplıyorlar. çok sıkıştılar mı kafalarına göre döşüyorlarmış. hatta uyardı, her ayın 10'u ve 20'si arası genelde tuzaklar kurulur, radarlar vicdanlı çalışmaz, enteresan cezalar gelebilir diye.
durumu arkadaşa bildirdim, polis arkadaşı yengeyle konuşturdum, tc kimlik, sicil no hepsini verdi istedi kız, allahtan polis arkadaş sağlamdır, şüpheye yer vermedi sağ olsun.
böylelikle yırtmıştı bu işten.
siz siz olun, trafik polislerine güvenmeyin *
not : buradan aziz şehidimiz fethi sekin'e ve bütün kahraman polis ve askerlerimize, şehitlerimize tekrar şükranlarımı sunuyor, sevenlerine cennette kavuşturmasını temenni ediyorum.
