sözlüğün son nesilinden bir yazar olarak; bu yazarı ilk farkettiğim an, yani yazılarını ilk okumaya başladığım zaman, kendisine hemencecik hayran olmuştum zaten. hayranıda, çekemeyenide aşırı fazla sanırsam. bir balkon anısını okumuşluğum var ki, herhalde üç kez okutmuştur bana o uzun yazısını.
ilerleyen günlerde, haftalık dergi alır gibi, bu yazarın ismini bulup, girdiği son entry'lerini sırasıyla okuyordum. güldürmek istediği zaman, güldüremeyeceği insan yoktur galiba. *
kendisi hakkında yazdığı bir yazısından çıkardığım bazı anlamlar sayesinde, bendeki ve bu ortamdaki bir çoğumuzun, ne kadar çok yanlışımız olduğunu anlamamı sağladı. harbiden, benim yazdığım yazılara şöyle bir göz atsa, ne kadar basit birisi olduğumu hemen çıkarıverir.** vendetta'ya göre çıkarılabilir tabi bu anlam, yoksa bir çoğumuzun, birbirimizden farkı yok kanımca.
bu yazar, anlayabildiğim kadarıyla, hayata bakış açısı bizim gibi olmayan birisi. inanılmaz bir gözlem yeteneğine sahip, sözlükte dönen fırıldakları herkesten farklı algılayan ve bütün bu özelliklerini kağıda aktarmada da çok becerikli olan birisi. en basitinden bir şey söylemek gerekirse; sözlük ortamında fazlaca siyasete bulaşmamasına karşın, siyaset yaptığını zanneden bir çoğumuzun, nasıl ve neden böyle siyaset yaptığımızı çözebilecek kadar, siyasetin ülkemizde nasıl bir halt olduğunu bilen yazar.
herkes gibi bende yalakalık yaptım galiba, ama ne yapayım işte, zaten, onun da alışmış olması lazım artık bu duruma.
içimde kalmasın editi: tanışıkılığımız olmadığı için yazsam mı yazmasam mı diye düşündüm ama yazmakta karar kıldım.
galiba tip olarak baya bir çirkin olan yazar. bazı yazılarından anladığım kadarıyla, sevgilisi yok. düşünüyorum, hem bu kadar iyi gözlemleyebilecek ve anlayabileceksin insanları, hem de bir sevgili yapamayacaksın yahu. bunun bir açıklaması yok sanırsam. *