"Nasip" sözcüğünü sevmiyorum. Her cümleye karşılık olarak kullanılabiliyor çünküm. Sen karşındakine bir durumu heyecanla anlatıyorsun, buna karşılık olarak tek bir sözcük, harfleriyle birlikte dağılıyor havada: "Nasip."
+Küba'yı görmek istiyorum. O esmer bacaklarda sarılan purolar, ateş etrafında dans eden kadınlar, devrimin izlerini taşıyan caddeler ilgimi çekiyor.
-Nasip.
+Yarın sabah Hindistan'ın Mumbai kentine kahvaltıya gidelim mi? Hem orada hava o kadar kirliymiş ki günde 2 buçuk paket sigara içmiş gibi oluyormuşsun. Sigara parasından da kurtuluruz. Ne dersin?
-Nasip.
+Kimi Zaman bir hayvanın yerine geçip dünyaya onun gözlerinden bakmak isterdim. Mesela bir sincap olarak algılamak isterdim dünyayı. Ama bu pis homo sapiens'ler kesin zarar verirlerdi bana.
-nasip.