bir rottweiler sözü:
cebindeki para kadar sevişeceksin.
evvelsinde düğün isteyip ama sonrasında da 25 30 yıl aralıksız sevişebileceğiniz "evlilik" denen bir konsept var. ama benim için şimdilik lüks bir yatırım.
evlilik filan bunlar hep en hayvani iç güdülerimizi, kendi aklımızda yarattığımız fantezilerimizden birisi olan ahlak kurallarına uydurmak için gereksiz yere aldığımız sorumluluklar. en sonunda aklımızda yarattığımız bu fanteziler, bize kötü olarak döndüğünde ise bu fantezileri yarattığımız aklımızı kaybetme noktasına geliyoruz. ironik...
diğer türleri geride bırakıp, dünyaya "sapien" grubu olarak hakim olmamız bu fantezi dünyamız sayesinde olmuştur. ama bu tarz bir zekaya sahip (halk tabiriyle: "düşünen") bireyler olarak, bazı şeyleri yapabilme kabiliyetimizi sorgulamamıza sebep olan bir yapıdayız. önce ateşi icad ettik ama sonra bunu bize tanrıların gönderdiğine inandık. işte ahlak kuralları ve evlilik de bize bu zekanın getirdiği saçmalıklardan birisi. fakir, zengin, uzun, kısa, gey fark etmez. evlenmek istememizin ilk sebebi, rahatça hayvanlar gibi sevişmek istememiz...
bu başlığa da biraz şey bi entry oldu ama, ne bilem ya burada geldi, burada yazdım...