Evet.. bu ameliyatı olmadan önce kendim neleri merak ettiysem süreci o şekilde anlatmaya çalışacağım. Ağrılarım da geçmişken buyrun başlayalım.
Her önemli günün sabahında olduğu gibi 4.30-5 gibi kendiliğimden uyandım, 7 buçukta hastanedeydim. Girişim yapıldı, tansiyonum ve vücut sıcaklığım kontrol edildi, bilekliğim takıldı, yatağıma eşyalarımı koydum, Refakatçi arkadaşımla beraber sıramı beklemeye başladım. sivaslı bir aile geldi, babaları kulağından ameliyat olacaktı. onların bir akrabası daha gelip bizi muhabbetiyle 1 saat kadar trolledi, komik de bir amcaydı stresimi unuttum sayesinde. Ama o odada beklerken ister istemez pis bir heyecan yapıyorsunuz.
Amca gitti, 45 dk kadar sonra görevli gelip giyinmemi söyledi, verdikleri ameliyat önlüğünü giyip boneyi taktıktan sonra sedyeye geçtim, üzerime çok fazla kullanılıp yıkandığı belli olan yeşil bir örtü örttüler. Buradan sonrası -eğer daha önce hiç ameliyat olmadıysanız- her saniyesiyle hayatınızda ilk defa yaşayacağınız şeyler olacak büyük ihtimalle. Gevşek görevlinin memleket muhabbeti eşliğinde ameliyathaneler kısmına geldik. Kapının arkasında bambaşka bir dünya var, kargo dağıtım merkezi ya da büyük mağazaların mal kabul kısmı gibi. Benden önce gelmiş iki hastanın yanına park edildim, kurbanlık gibi beklemeye başladım öyle, o sırada klasik "sedyede giderken etrafı görmek isteyen hasta" pozisyonunda olduğumu farkettim, yarım mekik çeker gibi kafayı ellerin arasına alıp desteklemekten bahsediyorum. Karşımda büyük bir panoda cerrah isimleri ve girecekleri operasyonlar yazılıydı.
Ehh istemsizce fazla detaya giriyorum, herneyse. Beni ameliyat edecek cerrah Sivas'lı amcanın ameliyatını yeni bitirmişti, gelip hal hatır sorup üzerime konan dosyadaki kağıtlara bakıp bir şeyler imzaladı. Sonra bir odaya geçip sanıyorum amcanın ameliyat notlarını yazmaya koyuldu. O sırada kadın bir doktor gelip "nasıl hissediyorsun, heyecan var mı" gibi sorular sordu, o da bir şeyler imzaladı ve gitti.
Sonra o an geldi, beni alt kısmında bir engel bulunan bir kapıya getirip başka bir sedyeye geçirdiler kızak gibi bir sistemle, duvarda yarı steril alan yazıyordu. Orada çok az durduktan sonra 1 no'lu ameliyathaneye aldılar, içerisi tahmin ettiğimden çok daha soğuktu. Sedyemden kendimi kaldırıp sonunda günlerdir rüyalarıma giren o masaya geçtim, etrafımda bir hazırlıklar başladı, Van gogh'a çok benzeyen polar hırkalı biri geldi, elimden damar yolu açmaya çalıştı ama bir türlü bulamadı, vurdu tıklattı salladı filan ama yok. Sonra zannediyorum ki anestezist geldi Van gogh ona "hocam siz bakar mısınız" dedi. O da iğneyi sokup uğraştı canımı epey acıttı ama bulamadı, sonra sol kolumdaki kan alınırken hep kullanılan belirgin damara taktı, "iyi hadi yırttın" filan dedi. bir hemşire alt göğüs kısmından bir kemerle beni bağladı.
Anestezist elimle uğraştığı sırada ben tek gözüm kapalı dehşetle tavana kitlenmişken ameliyatı yapacak cerrah gelip beni öyle görünce şakayla "ohoo iyi ki lokal yapmıyoruz sana ha" dedi. Anestezist de "sedasyon yapmıyor muyuz?" diye sordu, "yok" dedi, "genel".
işte Buradan sonraları giderek buğulanıyor. Şırıngalarla bir şeyler enjekte ederken "Şimdi nasıl hissediyorsun" diye sordular, o an bir harika bir rahatlık geldi, sanki bütün ağırlığından kurtulmuş gibi hissetmeye başladım, bunu çok özleyeceğim ulan ya! "eheeğeee o his gelmeye başladı, ooo gidiyo muyum şimdi" dedim, "10'dan geriye saymaya ne zaman başlıyoruz o beyaz sıvıyı ne zaman vereceksiniz" diye sordum, hatırladığım en son şey Anestezist gözümün önünde o kocaman beyaz sıvı dolu şırıngayı sallarken inanılmaz bir keyif hissiyle kahkaha attığımdı.
+"burnuma silikon tampon mu taktılar benim!? Heey?!"
*"taktılar 5 defadır soruyosun ehihihi"
+ehüeee ühü ühüee...(gözyaşları sel)
Sonra alıp beni odama çıkardılar, yolda soğuk odalar şarkısını söyleyip her şeye güldüğümü hatırlıyorum.
Sedyeden yatağıma geçtim, burnumun önünde yanaklarıma tutturulmuş dürülü bir sargı bezi vardı, 15 dakika içinde kandan kıpkırmızı oldu ve değiştirdiler, askıda bir büyük serum ve bir şişe parol asılıydı, sargı bezine sızan kan giderek azaldı. Anestezinin etkisi geçmeye başlayınca başımda çok fena bir ağrı hissettim, bu ağrı bir süre sonra hafifledi ama daha yüzeysel bir hale gelip keskinleşti, burnum ağrıyordu yani sadece artık. Dayanılmayacak gibi değil ama. 2 buçuk saat sonra su ve çorba içmeme izin verildi, 5'te de taburcu oldum.
ilk gece ağrıdan biraz zorlukla uyudum ve sık sık uyanıp sargı bezini değiştirmek durumunda kaldım, ilk gece en zoru olacaktı zaten biliyordum.
Bugün dünkü ağrılardan eser kalmadı, sadece dokununca acıyor ve garip şekilde gözlerimden damla damla yaş süzülüyor. Sargı bezini yenileme aralığım giderek açılıyor, sızan kan epey azaldı. Burnumun içine Flash ışığıyla baktığımda silikon tamponları görebiliyorum (takmışlar tamam ühü ühüee), içlerindeki delikler sayesinde az da olsa nefes alıp verebiliyorum. Ağır bir soğuk algınlığı geçiriyormuş gibiyim. ilerleyen süreci editleyeceğim.
Edit: üçüncü gündeyim, kan sızıntısı ve şişlik azaldı ama içeride bir hengame var, kuruluk yüzünden burnumun içi gerilip acıyor, ayrıca sağ boşluktaki silikon tamponun sivri kısmı mukozayı zedeledi bu da ayrıca canımı yakıyor. yarın kontrole gideceğim.
Acıdan ağzımı bile açamaz haldeydim, sabah erkenden beni ameliyat eden cerraha kontrole gittim, Burnum enfeksiyon kaptı diye düşünüyordum. Doktor baktı "enfeksiyon yok ama tahriş etmişsin sen burayı, alalım tamponları 4 gün durması yeter" dedi. "siz nasıl uygun görüyorsanız" dedim. içimden de diyorum zıçtık şimdi.
Hiç de öyle olmadı, bisturiyle sol burun deliğimde zannediyorum ki tamponu sabitleyen şeyi kesti, soldakini çıkardığını anlamadım bile. Sağdakini de vıcırt diye çekip aldı, oldukça temiz çıktılar. Direkt boru gibi nefes almaya başladım, koku alma duyum da direkt geri geldi. 5 aydır ilk defa eskisi kadar iyi koku aldım. Ama eve gittikten yarım saat sonra sol delik tıkandı koku alma duyum da yine gitti. 6 saat civarı oldu kan sızıyor ama yavaşça azalıyor. Doktor Antibiyotikli bir krem yazdı, günde iki kere kullanacağım.
Edit 3: beşinci günün şafağında kurumuş bir ağız ve burunla yine acılar içinde uyandım. Ortada yardıma koşan bir gandalf da olmadığı için kalkıp daha önceden fısfıs şişesine doldurmuş olduğum serum fizyolojiği burnuma sıkarak içeriyi yıkayıp yine onunla ıslattığım kulak çubuğuyla içeride birikenleri nazikçe temizledim (kulak çubuğuyla müdahale edecekseniz bunu çok dikkatli yapın ve sık yapmayın), antibiyotikli kremi de sürüp geri yattım.
Burun içinin sürekli nemli kalması gerekiyor. Doktorunuz size bunun gereken ilaçları zaten söyleyecek, ancak sigorta iş buruna gelince hiçbir şeyi karşılamadığı için kendi cebinizden almak zorundasınız. Ben dün nasorinse burun yıkama kiti aldım (malzemesine toplamda 50 kuruş bile masraf etmedikleri ürünü 30 liranın üstünde satıyor adamlar, ancak pek alternatifiniz yok, dinlenme tesisi mantığı), bununla içeriyi yıkamanız çok rahatlatıyor ve güzelce temizlik bu şekilde sağlanıyor. Bunun yanında nazalnem tarzı kremlerle içerinin nemliliğini sağlayabilirsiniz, yapay sümük gibi bir şey o da, ve tabii ateş pahası. Tamponlar çıktıktan sonra bu kurumalar ve tıkanıp açılmalar normal arkadaşlar. Ayrıca çok az bir miktar şişlik de hala var, içeride ameliyat yapıldı olum kolay mı o işler, sabredin.
Edit 4: ameliyatın üzerinden 1 hafta geçti. Acayip kaşınıyor burnum, dünyanın en tatlı kaşıntısı ama böyle elimi atıp deli gibi kaşımak istiyorum. Çok aşırı bir hareket yapmadıkça pek acımıyor, zaman zaman ufak ağrılar yaptığı oluyor. Geceleri hala burnum tıkanık uyuyorum, ağzım kuruyor. aşağı yukarı saat başı uyanıp su içiyorum.
Edit 5: Ameliyatın üzerinden 16 gün geçti, kaşıntılar bitti. Sadece çok gülünce ve aşırı hareketler yaparsam ağrı yapıyor burnum. Dikişlerim hala erimedi, özellikle geceleri burnum tıkanıyordu ama giderek azalıyor. Sonradan nasonem adlı bir burun damlası kullanmaya başladım, mucizevi bir şey inanılmaz rahatlatıyor. Bu arada benim konkalar da yakılmıştı onlar kabuk atıyor arada, bazen rahatsızlık veriyor kendim kulak çubuğuyla çıkarmaya çalışıyorum ama siz bunu yapmayın.