ülkenin işgal altında olduğu gerçeği

entry12 galeri
    ?.
  1. bir ülke sadece topla tüfekle işgal edilebir mi? belkide cevabımız 100 yıl önce "evet" olacaktı... ancak bugün "psikolojik savaş" kavramının hayatımızın her anına sirayet etmiş etkileriyle hayır demek daha mantıklı...

    isterseniz sözlerime vikipedya'dan psikolojik savaşla ilgili maddenin alıntısı ile devam edeyim :

    Psikolojik savaş, açıklanan bir olağanüstü durum veya harpte, iletişim araçları ve diğer psikolojik vasıtaların düşman üzerinde psikolojik baskı yaratmak ve düşman kontrolu altındaki bölgelerdeki düşman gruplarının ve diğer hedef alınan toplulukların tutum ve davranışlarını olumlu yönde etkilemek amacıyla kullanılması. Bunun temel amaçları, düşmanın herke veya muhasatama devam isteğini zayıflatmak ve savaşı sürdürmekteki kapasitesini azaltmak amacı güden bütün çabaları desteklemektir.

    bildiğiniz gibi 11 eylül saldırılarından sonra medyamızda bush'un gafı diye nitelendirilen ancak yabancı haber kaynaklarında olduğu gibi aktarılan "crusader" yani "haçlı seferlerinin" başladığını belirttiği konuşmayı unutmamışınızdır.. umarım.. "haçlı savaşı" ifadesi bilinçli önceden düzenlenmiş bir metnin ifadesidir. bu şu anlama geliyor ya bizdensin ya düşmansın. aynen bush'un "war on terror" konuşmalarında belirttiği gibi "ya bizimle birlikte benim gösterdiğim hedeflere terör bahanesiyle saldırırsın ya da sen de teröristsin"...

    bu konuşma pek tabi psikolojik savaşın ilanıdır. bundan sonra olanlar askeri açıdan hiçbirşeye benzemeyen taliban afganistanının ve kürtlerin tarihte görülmemiş ihanetiyle saddam ırak'ının askeri olarak işgali...

    işgale uğrayan ırak'ta yaşadığınızı bir düşünün, işgal günü sizin için birşey farkedecek miydi? bir de şöyle diyelim sokağa çıkma yasağı haricinde yaşayacağınız ekstrem bir durum olacak mıydı? hayır olmayacaktı. belki internet bağlantınız sürecek tvlerde haberler haricinde değişecek birşey de olmayacaktı. olan kime olacaktı peki? bu işgale karşı olanlara...

    tvlerde hergün öldürülen ya da tutuklanan direnişçi haberlerine tepkiniz zamanla doğru orantılı olarak azalacak işgali kanıksayacaktınız. artık dalgalanan bayrağınız da aslında o özgür ülkenizin bayrağı değil işgal eden abd bayrağının bir gölgesi haline gelecekti ve geldi de...

    ebu garip'te başkaldırmış ya da başkaldıracağı telefon dinlemeleri ya da muhbirler vasıtasıyla belirlenmiş "kaka" direnişçiler akıl almaz işkencelere uğrarken siz zarara uğramadan, sinik bir vaziyette, önünüze ne konduysa onu yemeyi kabullenmiş uslu çocuklar olarak işgal devetinin memuru olup yaşayıp gitmenin derdinden, ülkeyi düşünmeyi işgalciler ve işbirlikçilere bırakmanın kirli huzuruyla sefil hayatınızı devam ettirecektiniz.

    ırak işte böyle bir işgal ülkesi.. işbirlikçi kürdünün, şeyhinin, ulemasının sırtının sıvazlandığı bir parça petrole bulanmış kemikle sahibine gıgını çıkarmayan kuzey ırak çakallarıyla ezilmiş bir diyar. tarihinin nasıl yokedildiğine bile girmek istemiyorum. peki bunlar neden oldu ? saddam yüzünden.. ciddi misiniz? pek sanmıyorum.

    peki bizi askeri olarak işgal edebilecek akıl sağlığı yerinde bir ülke var mı? abd dahil dünya'da hiçbir ülkenin buna gücü yetmeyeceği buna cesaret edenlerin acı tecrübeleriyle sabit...

    eveett yazının başında ifade ettim askeri olarak işgal edemezlerse de başka bir yöntem daha var. psikolojik işgal..

    duyun ey canlar ülkemiz işgal altında !...

    bu işgalin en büyük işbirlikçisi cia imamının başında bulunduğu kürt tandanslı cemaat. fetulah cemaati, gülenistler. kurtuluş savaşında da en büyük ittifak ortakları dinci cenahtı. atatürk'e vatan haini damgası vurdurup idam fetvası çıkartan ingiliz muhipleri, bugünün taraf gazetesinin o günkü versiyonu peyam-ı sabah'ın sahibi "ali kemal"ler, o zaman anadolu'da direnişi örgütleyen ülkeyi yabancı işgalinden kurtarma bilinci veren bunun için gecesini gündüzüne katan mustafa kemal ve silah arkadaşlarına vurulan damga neydi? çeteci, yağmacı, anarşist.

    psikolojik savaşın gereği olarak baskı oluşturacak her türlü manüplasyonlar, masum, vatansever vatandaşların haysiyet ve itibarını ayaklar altına alarak yapılır. uydurma bir örgütle mevcut hükümetin despotvari yönetimi mazur gösterilir, bütün cumhuriyet birikimleri babalar gibi satılır üstüne 600 milyar dolarlık borçlanılır ve hala ekonomi harikadır.

    maalesef bu dönem aynen işgal altındaki osmanlının durumuyla benzerdir. osmanlı da limanlarını, tren yollarını, bankalarını, fabrikalarını, devlet işlerinin büyük bölümünü yabancılara satmıştı. sadrazam, maaş veremediği memurlara duyun-u umumiye'nin yolunu gösterirken bugünün sadrazamı imf'nin yolunu gösteriyor..

    bugün vatanseverler zan altında hem hayasızca ortaya atılmış bir zan altında işgale karşı çıkanlar sanal ebu gariplerde psikolojik işkenceye uğruyor. mecliste 21 terörist devletin maaşını alırken eline silah alıp askerine, siviline doğrultmamış akademisyenler, gazeteciler, emekli orgenareller iddianamesi bile olmayan fatih ürek'in işkencecisi olduğu iddia edilen deli saçması bir örgütün, sözde "terör örgütü"nün üyesi olmakla itham ediliyor. vatanın bağımsızlığından bahsedenler fetulah medyasında hergün iğrenç iftiralara maruz kalıyor.

    şimdi biz gerçekten özgür müyüz?
    7 ...