bizim köyde bi kanal vardı. bu mal bokları falan o kanala akardı. belli zamanlarda boş olurdu orası içinde fareler falan gezerdi bi sürü. bir kaç tane torpili birbirine bantlardık, tabi o zamanlar sürekli sapan yapıyoruz kendi ellerimizle ağaçtan. o torpilleri sapanla farelerin üzerine atıp patlatırdık amk.
bir de çekirgeleri yakalardık, Götlerine ince, yapraklı dal sokardık. bunlar zıplayıp uçtukça o yaprak pervane gibi dönerdi. hay amk şimdi olsa siksen yapmam.
He bir de sinekleri yakalardık. kanatlarını koparırdık. iki farklı yöntemimiz vardı. ya kafalarını kağıtlara sürerdik ya da hepsini bi kibrit kutusuna doldurur, biraz kutunun üstüne biraz da kutunun etrafında daire şeklinde kolonya döker ateşe verirdik, sonra da yanmışlar mı diye bakardık. hay amk.
