insan
eşref-i mahlûkattır, derdi babam
bu sözün sözler içinde bir yeri vardı.
ama bir eylül günü bilek damarlarımı kestiğim zaman
bu söz asıl anlamını kavradı.
geçti çıvgınların, çıbanların, reklamların arasından
geçti tarih denilen tamahkâr tüccarı
kararmış rakamların yarıklarından sızarak
bu söz yüreğime kadar alçaldı.
damar kesildi, kandır akacak
ama kan kesilince damardan sıcak
sımsıcak kelimeler boşandı
aşk için karnıma ve göğsüme
ölüm için yüreğime sürdüğüm ecza uçtu birden
aşk ve ölüm bana yeniden
su ve ateş ve toprak
yeniden yorumlandı.
...
...
Hayat
dört şeyle kaimdir, derdi babam
su ve ateş ve toprak.
Ve rüzgar.
ona kendimi sonradan ben ekledim
pişirilmiş çamurun zifiri korkusunu
ham yüreğin pütürlerini geçtim
gövdemi alemlere zerkederek
varoldum kayrasıyla Varedenin