böyle cümleleri duydukça deliriyorum. sevdaya atfedilen bu önemi gördükçe kıskançlık krizlerine giriyorum. literatürde sevda yoksunluğu sendromu diye bir kavram var mı bilmiyorum ama ben onu dibine kadar içimde bir yerlerde hissediyorum. bağlanmaktan korkuyorum ama merakımdan da çıldırıyorum. daha küçüğünü bilmediğim için saniyeleri sayıyorum. daha küçüğü olması için aralarda bilmediğim bir yere dua ediyorum. tümevarımlarım yokluğa çıkıyor. karamsar kelimelerde teselli arıyorum. ama kendimi kandırdığımın son derece farkındayım. olanı yazmak olanı değiştirmek için hiçbir çaba göstermediğimin kanıtı. değişimi istiyor muyum onun da farkında değilim...yokluk baskın..kaos egemen...fuck em all..