aslında dahil olmak istemediğim bir konu idi. çünkü olayla ilgili, taraflarının ifade ve beyanlarından başka bilgimiz yok. bu durumda iktidar yanlıları ''aferin tayyip'' diye inandıkları kişinin şakşakçılığını yaparken, iktidar karşıtı olan ve doğal olarak aydın doğan yanlısı olan yazarlarca tayyip'e yüklenilecek ve aydın doğan alkışlanacaktı. nitekim öyle de oldu.
ancak dikkatimi çeken bir husus oldu; tayyip erdoğan'ın çıkışını şantaj ve tehdit olarak alanlar ''madem hukuka aykırı bir durum vardı, neden daha önce üzerine gidilmedi'' şeklinde yaklaşımda bulunmuşlar. ilk bakışta mantıklı gibi duran bu soru cümlesi aslında hiç de ayakları yere basmayan argümanlar içermekte. zira tayyip, kendisinden hilton ile ilgili ricada bulunmuş aydın doğan hakkında ''ahaa, benden nasıl ricada bulunursun, dur sana bir dava patlatayım'' şeklinde yaklaşmış olsa, bugün aynı aydın doğancılar, ''adam talep etmiş, sen de kabul etmemişsin, bunun neresi hukuksuz'' diyeceklerdi. zira onların da gözden kaçırdıkları husus şudur;
''türkiye'nin en büyük medya patronu aydın doğan ricada bulunurken senin benim gibi ricada bulunmaz, elindeki medya gücünü koz olarak kullanarak ricada bulunur.''
bu açıdan baktığımızda aslında tehdit ve şantajı yapan recep tayyip erdoğan değil rtük başkanı zahid akman hakkındaki iddiaları koz olarak kullanan aydın doğan'dır.
