Enternasyonalizm ve işçi sınıfının devrimci pratiğinden bir haber olan TKP, kendi politikasını Mustafa Suphileri katleden resmi ideoloji ile barış içinde bir solculuk olarak ortaya çıkartıyor. Ulusalcılığın çekim merkezi haline gelmek isteyen ve kendi kelimeleri ile ''Cumhuriyetin kazanımlarına'' sahip çıkan TKP, Mustafa Suphi'nin kuruluşuna önderlik ettiği devrimci TKP'nin değil; aslında hiçbir zaman içerisinde olmadığı ancak aynı program ve pratiğe sahip Şefik Hüsnü'nün sosyalizm programını rafa kaldıran ulusal, yurtsever TKP'sinin, Stalinist SSCB'nin yarattığı resmi komünist partiler geleneğinin, temsilcisidir. Marksizmi benimsemeyen bu siyasal akım, Suphilerin devrimci mirası değil, Rusya'daki proleter devrimi dinamitlemek isteyen Menşevik sağ çizginin bu coğrafyadaki yüzüdür.
