idam insanın yerleşik düzene geçmesiyle ortaya çıkmış bir ceza yöntemidir. bu da kaç bin yıla denk gelir, varın siz hesaplayın. tüm bu binlerce yıllık dönem bize göstermiştir ki, idam hiçbir suç için caydırıcı olamamıştır. ortaçağda yankesiciler halka açık biçimde idam edilirken, idamı izleyenlerin, henüz yakalanmamış olan yankesicilerce "çarpıldığı" bilinen bir olaydır. tüm bunlara karşılık idamın çok büyük bir riski vardır. idamseverlerin anlamakta zorlandığı ya da anlasalar da, anlamazlığa vurdukları bu risk, idamın telafisinin olmamasıdır. başka bir deyişle yargı hatası ya da iftira sonucu suçlu bulunup, idama edilen birinin masum olduğu ortaya çıktığında ne yapacaksınız?!... bu örnek size çok abartı gelmişse, şunu bilmenizde yarar var; dünya genelinde kayıtlara geçmiş idam infazlarının yedide birinde suçsuz insanların öldürüldüğü ortaya çıkmıştır. idam cezası gelirse çocuklara tecavüz edenlerin cezalandırılacağını sananlara sormak isterim; ensar vakfı olayında iş nereye bağlandı?!... anılan vakfın başkanının akp'den milletvekili seçildiği söyleniyor; umarım yalandır. ülkemizde bugüne kadar gerçekleştirilmiş olan idam infazları hangi tür "suçlara" uygulanmıştır; hiç araştırdınız mı? daha hala idamı savunuyorsanız, son sözüm şudur; umarım ki idam cezası geldikten sonra idamınıza neden olacak bir suçtan iftiraya uğramayasınız.