Otel müdürü olarak aşçınızın akşam yemeğinde şöyle lezzetli bir kuzu kebabı yapmasını istiyorsanız, sabahtan kendisine ilk temin etmeniz gereken malzeme bir miktar tAze kuzu etidir. Kuzu eti hiç vermeden, sadece domates, patates, biber verip, sonra da kuzu kebabı beklerseniz, akşam yemeğinde tüm otel sakinleri büyük hayal kırıklığına uğrar. Ama merak etmeyin, Eğer otel sakinleri beyin dediğimiz organdan yoksun ise, bu olayın suçlusunun siz olduğunu asla anlayamazlar. Şef garsonu ve aşçıyı çağırıp "bu nasıl yemek?" Diye fırça çekeceklerdir. Birileri çıkıp suçlunun yemeği yapan değil, eksik malzeme teslim edende olduğunu söylerse yine paniğe kapılmayın. içlerinden "o biberleri, domatesleri aldıran da bu aşçı değil miydi?" Diye sizi savunanlar dahi çıkabilir. Sonuç olarak bu içinden çıkılmaz durumda aşçının kovulması gerekecektir. Merak etmeyin, yerine gelen kim olursa olsun otel sakinleri mutlu olacak ve bir sonraki güne umut dolu bakacaklardır. Çünkü insanımız realistleri değil, hayal satanları sever. Umut verin başka birşey istemezler. Yarın akşam yemeğinde de sonuç hüsran olursa, o aşçıyı da kovup, yeni bir tanesini getirmek isterler. Hayal ve umut hiç bitmez. Burası türkiye...
