müslüm yücel

entry8 galeri
    6.
  1. HARRAN
    Bedevi bir yalnızlıktır beni saran çöl
    Kitabelere sığmayan dövmelerdir inimdeki gurbet
    Gitsem Kerem’in külü savrulur,akıl esir kalır ruha
    Sussam sabahları kararır bütün sokakların
    Çamurlu bir ayna gibi yayar kendini zaman

    Çokça ayrılık sığar ölüme
    Bir canda yüz bin beden çırpınır
    Suyun yüreği ateşin sesiyle birleşir
    Toprağın kalbi durur
    Çığlıklar diken üstünde, sesler gömülmüştür
    Gece serilmiştir çöle.Güneşe mayın
    ömrümüze buğday ekilir
    Harran yeşilinde soyulmuş bir şehirdir şimdi yeraltında
    Gölgesinde ruhlarımız ayrılır ve tarih kendini yanıltan
    bir bellektir burda.
    Tapınakların rahminde tanrıların hücresi
    Yere inen krallar, biçim değiştiren yüzler
    Ve her karesi insanın yenilgisi olan dua
    Sin yüzünü kapatır, acem sırtında taşır kendini,
    zerdüşt kovulur yurdundan
    Çöl biter…yol başlar
    Uygarlık adına demiryolları… çeliğin ihaneti
    Savrulan gün…Ay’da şeytanın surat buruşması
    harelenen insan… ve artık gülyağı minarelerin harcında
    her dilde sussan esrik bir köle çığlığıdır Harran.

    Ah okusan… konuşan sesim olsan, dursan
    Gölgesi olsan gidenlerin:Harran
    Sen yüreğimden çıkmış gibi sırılsıklam.

    ('ipek yolu' adlı şiir kitabından bir bölüm)
    2 ...