bana "bu eve bir daha gelme" demesinin üzerinden bir yıl geçmişti, telefonum çaldı;
babam: alo, oğlum nasılsın.
ben: ..?
babam: zırva zırva... "doğum günün kutlu olsun" demek için aramıştım ben seni.
ben: tövbe tövbe... içip içip arama beni, ne doğum günü? ne anlatı...
babam: günün nasıl geçiyor?
ben: iyi iyi... diyeceğin bir şey yoksa...
babam: işler nasıl?
ben: kapatıyorum...
babam: lan tamam kapat anasını satayım, ne halin...
(kapattım)