ortaçağda islam ülkelerinde 8. yüzyıldan itibaren yükselmeye başlayan bilimsel çalışmalar ve bilimsel düşünce, başka etkenlerle birlikte gazali'nin (1058-1111) de etkisiyle 13. yüzyılda gücünü yitirdi.
gazali, nedensellik fikrini reddederek ve bu yöndeki fikrinin egemen olmasına çaba göstererek bilimsel çalışmaların ve bilimsel akıl yürütmenin önünü tıkamıştır.
gazali düşüncesinin islam toplumlarında egemen düşünce tarzı haline gelmesiyle birlikte, islam düşüncesindeki akılcılık eğilimleri de gelişme imkânlarını kaybettiler. mutezile akımı, islam düşüncesindeki akılcılığı temsil ediyordu. fakat gazalicilik karşısında tutunamadı.
gazali'nin ölümünden sonra doğan ve islami inançları akılcı bir temelde açıklamaya ve
yorumlamaya çalışan ibn rüşd (1126-1198) de islam düşüncesindeki akılcılığın bir temsilcisidir.
fakat onun çabaları da gazali düşüncesinin egemenliğini yıkmaya yetmedi. osmanlı toplumunda ne mutezilenin, ne de ibn rüşd'cülüğün etkisi olabildi. osmanlı medreselerinde akılcılık eğilimi hiçbir zaman gelişme imkânı bulamadı.