birazdan aşağıda okuyacaklarınızı başka bir yerde okuyamayacaksınız muhtemelen.
elinizi vicdanınıza koyup okuyun, okurken de sevdiklerinizin, en sevdiklerinizin, çocuklarınızın gözlerinin içine bakın.
zira o çocuklar zehirlenirken buna siz sebep oluyorsunuz...
--spoiler--
HÜKÜMET, Resmi Gazetenin dünkü sayısında yayımlanan kararla Bosna-Hersek menşeli tarım ürünleri için sıfır gümrük ile tarife kontenjanı açtı.
--spoiler--
şimdi resmi gazetede açıklanana göre bosna hersek'ten ithal edeceğimiz ürünler arasında sıfır gümrükle yurdumuza sokacağımız 20 bin ton nişasta bazlı şeker(nbş) de var.
20 bin ton ne ifade ediyor?
şöyle söyleyeyim, alpullu şeker fabrikası'nın yıllık üretimi 25 bin ton.
çorum şeker'in üretimi 20 bin ton.
yani satılması gündemde olan şeker fabrikalarımızın bir tanesinin bir yılda üreteceği kadar şekeri bosna'dan ithal edeceğiz.
üstelik sıfır gümrükle.
haliyle sıfır gümrükle giriş olacağı için ucuz bir şekilde piyasaya sokulacak.
piyasaya ucuz sokulduğu için de tercih sebebi olacak ve ürünlerinde şeker kullanan firmalar, şeker pancarından milli şeker fabrikalarımız tarafından üretilen şekeri değil, bosna'dan gelen nişasta bazlı şekeri tercih edecek.
böylece ne olacak?
şeker fabrikaları zarar edecek. zarar eden şeker fabrikalarının satılması için de kamuoyuna bunların zarar ettiğine dair veriler gösterilecek.
ama tabi bunların bilerek ve kasıtlı olarak nasıl zarar ettirildiği herkesten gizlenecek.
cargill ve monsanto...
evet bu iki dev yıllardır türk tarımını bitiriyor.
bütün bu olan bitenin, şeker fabrikalarının satılmasının ardında da bunlar var.
tabi şimdi bosna'dan ithal edeceğimiz 20 bin ton nişasta bazlı şeker'in ardında cargill ve monsanto'nun olmadığını düşünmek aptallık olur.
yardım yapmış adamlar ya, ne var bunda?
ne yardımı yapmış?
tohum yardımı yapmış. nasıl tohum bunlar peki?
gdo'lu tohum...
iç savaştan yıkılmış bir ülkeye kurtarıcı olarak gir.
halka devlet eliyle para dağıt, köylüye tohum dağıt ve ülkeyi köleleştir.
şüphesiz ki monsanto yıllar önce bu yatırımı boşuna yapmadı bosna'ya.
bugün avrupa'da monsanto'nun tohumlarını kullanmak yasak.
fransa, almanya, hollanda, italya, ispanya gibi gelişmiş ekonomiler monsanto ve cargill gibi gdo'lu tohumlar ile üretim yapan firmaları ülkelerinden kovdular, nişasta bazlı şekeri ülkelerinde yasakladılar.
bu kan emici vampirler de 2000'li yılların başından itibaren daha az gelişmiş ülkelere yönlendiler.
bosna hersek, karadağ, sırbistan gibi...
işte bosna'da mısır ekim alanlarında monsanto'nun gdo'lu tohumları kullanılıyor.
gdo'lu tohumlar cargill tarafından mısır şurubu yapılıyor.
yine monsanto'nun roundop'lu tohumları ile bosna'da üretilen soya, mısır, buğday, ayçiçeği vb ürünler bu ülkenin hayvanlarına yem olarak veriliyor. yazının başındaki hürriyet haberinde bosna'dan gümrüksüz ithal edeceğimiz ürünler arasında et de var...
işte bosna'da gdo'lu mısır üretimi bu yüzden yaygın ve haddinden fazla üretim var.
ve bu gdo'lu mısırdan elde edilen mısır şurubu yani nişasta bazlı şeker de sıfır gümrük ile ülkemize sokulacak...
bir alpullu şeker fabrikasının yıllık üretimi kadar nbş ülkemize girecek.
glikoz ve fruktoz şurubu adı altında özellikle çocukların çok sevdiği yiyeceklerde kullanılacak...
bunu göremeyen hükümetin, bunu göremeyen yetkililerin ya kör, ya cahil, ya da hain olması lazım.
sizce hangisi?
burada hepimizin üzerine düşen vazife, cargill gibi, monsanto gibi küresel katilleri durdurmak ve ülkemizden bir an önce göndermektir.
yoksa her geçen gün biraz daha zehirleniyor, her geçen gün biraz daha yok oluyoruz.
çocuklarımız şayet bizi bulabilirlerse bizden bunun hesabını sorarlar...