bir milletin, topraklarına sahip çıkıp, mamur etmek dururken, kendisiyle hiç alakası olmayan insanların topraklarını işgal etmesi, o işgalden kendisinin bile doğru düzgün bir menfaat elde edememesi serserilik değil de nedir?
kaldı ki bu işler öyle bir cümleyi cımbızlamakla olmaz. türk milletini fetihler gibi zararlı işlere sürükleyen başındaki kadrodur ki atamız bunun böyle olduğunu demecinin devamında (bkz: mustafa kemal in türk milletine serseri demesi/#39108922) açıkça ifade etmiş. milleti serseriliğe bunlar sürüklediği için "serseri" sıfatını hak eden asıl bu kadrodur.
osmanlı'nın en güçlü günlerinde bile anadolu neden perişandı? isyanlar, katliamlar, açlık, yoksulluk, toplu göçler?
osmanlı eliti halkın bu halini hiç umursamadı. size bir anekdot:
ikinci viyana seferi sırasında sadrazam kara mustafa paşa'nın teşrifatçıbaşısı ahmet ağa bir günlük tutmuştur:
ordu alman topraklarına girince ahmet ağa şaşırır "bunların köylülerindeki ev, bark, bağ, bahçe bizim beylerde yok" der. tabi her makul insan bunu diyenin "neden yok?" sorusunu soracağını, bir takım yorumlar yapacağını bekler değil mi? hayır! ahmet ağa şöyle devam eder "allah'a şükürler olsun ki bunları bize nasip etti. atları sürdük, her yeri talan ettik."
atamızın "iç siyaset dış siyasete göre değil, dış siyaset iç siyasete göre ayarlanmalıdır" diye özetlenebilecek tespiti ise dehasını bir kere daha ortaya koymaktadır.