alex de souza

entry5003 galeri
    295.
  1. futbol istatistikse, alex on numaradır.

    futbolda yıllardır süren bir tartışmadır; istatistikler bir futbolcunun değeri hakkında yeterli midir?
    futbol tabi ki de matematik değildir, istatistikler de tek başına hiçbir şey ifade etmez. sir alex ferguson'un söylediği gibi:
    "istatistikler mini etek gibidir, pek çok şeyi gösterirler ama asıl önemli olanı saklarlar."

    alex de souza türkiye'de 4 yılda ulaşılması güç bir istatistiğe imza atmıştır. taraflı tarafsız herkesin kabul etmesi gereken bir gerçek vardır ki; alex türkiye'de fenerbahçe'nin elde ettiği başarıların hemen hemen hepsinde aslan payına sahiptir.

    peki alex bu kadar iyi futbolcu da neden avrupa'nın herhangi bir üst düzey takımında forma giyemedi?
    işte bu sorunun cevabı da sir ferguson'un cümlesinin altında saklı.

    son günlerde ismi türkiye'de gündemi oldukça meşgul eden bir isim; humberto suazo...
    maç başına neredeyse 1 gol ortalaması ile oynayan şilili futbolcunun avrupa'da ne talibi olmuştur ne de hayran kitlesi. santrafor arayışları içinde olan, david villa'nın peşinde koşup başarısız olan real madrid neden kadrosuna katmaz ki bu futbolcuyu, halbuki istatistikleri şu anda dünyanın en iyisi...

    alex de souza'nın istatistiklerine bakarsak; ronaldinho, kaka, rivaldo, deco, diego, gerrard, lampard gibi bir çok ünlü futbolcunun yanından geçemeyeceği sayılara ulaşmıştır. madem bu alex o kadar iyi futbolcu da neden sadece türkiye'de ismi var? milan, barcelona'dan kovulmak üzere olan ronaldinho'yu, chelsea formsuz deco'yu alacağına neden alex'i bir an bile düşünmediler?

    alex de souza milli takımda kaptanlık yapmış, şu kadar oynamış falan. bunlar doğrudur fakat alex brezilya milli takımında hangi maçlarda forma giymiş, hangi futbolculara kaptanlık yapmıştır? neden bir dünya kupasında oynayamamış, brezilya'dan ayrıldıktan sonra kaç kez çağırılmış? türkiye sınırları dışında avrupa'da hangi başarıları kazanmış, avrupa kariyeri nedir?
    (bu soruların cevapları elbette mevcut, wikipedia'ya girip herkes öğrenebilir. )

    taraftarı tarafından çok sevilen bir isim, alex de souza. bu aralar lincoln'ün formsuzluğu nedeniyle sürekli lincoln başlıkları altına ismi yazılmakta. lincoln'den çok üstün olduğu dem vurulmakta, hatta lincoln'ün 3. sınıf futbolcu olduğu falan iddia edilmekte.
    hayatında brezilya ve türkiye dışında futbol oynamamış alex, almanya bundesliga'da en iyi futbolcular arasında gösterilen lincoln'den nasıl iyi futbolcu olabilir anlamak güç. türkiye'deki performanslarına göre mi karar veriyoruz buna? futbolcunun adapte olamaması ya da şanssızlığını kıramaması, formsuz olması gibi durumlar futbolun içinde olan şeylerdir. istatistikleri kötüyse kötü futbolcudur, iyiyse iyi futbolcudur; bu mudur?
    thierry henry'nin barcelona'daki ilk sezonuna, andriy shevchenko'nun chelsea'deki performanslarına bakılırsa; henry guiza'dan, shevchenko da amr zaki'den daha kötü futbolculardır dersek saçmalamış oluruz galiba.

    bir de son günlerde hagi ile kıyaslanır olmuş, de souza alex...
    öncelikle bunu yapan insanlara kızıp aşağılamak, dalga geçmek yerine; futbolun sadece istatistik olmadığını anlatmamız gerekir. sonra da iki futbolcunun kariyerlerini, yaptıklarını, takımlarına verdiklerini, kazandığı başarıları, kimlerle hangi sistemlerde oynadığını, hangi arenalarda boy gösterdiğini ve tüm dünyada ne kadar tanındıklarını falan öğretmemiz gerekir. hagi'nin alex ile kıyaslanacak kadar erişilebilir olmasının sebebi de iki yıl öncesini hatırlamayan, bugunu değerlendiren medyanın da payı yadsınamaz.

    birçok kulubu çalıştırmış teknik direktör metin türel'in dediği gibi:

    "Hagi sana 40 metreden bir çakar; nereye koyacağını bilemezsin o istatistikleri."
    3 ...