aslında bir yüzyıl geriye gittiğimizde bile insanların hayata çok erken atıldığını görebiliyoruz. 14 yaşlarındayken kariyerine başlamış oluyor birçok sanatçı. henüz yirmili yaşlarında profesyonel derecede; hatta kült eserler ortaya koyabiliyorlar. elbette, evlilik ve çoluk çocuk da aynı dönemde peydah oluyor. kişiyi olgunlaştıran ve sorumluluk sahibi yapan tüm bu etkenler, sağlam ve sağlıklı bir karakteri de berberinde getiriyor. ailenin geçimini sağlamak, toplumun gelişimine katkıda bulunmak gibi temel amaçlar, ulaşılması elzem hale geliyor.
tüm bunların yanısıra kişi, islam'ın kendisine sağladığı bilinçle birlikte bireyselliğini de asla unutmuyor. bu dünyanın ahirete kıyasla çok kısa bir zaman dilimi olduğunu, bu dünyanın oyun, eğlence yeri olduğunu ve asıl yaşamın ahirette bulunduğunu aklından çıkarmıyor. eşinin, çocukklarının ahiret günü kendisine hiçbir fayda sağlayamayacağının, Allah'ın huzurunda herkesin tek başına olacağının bilincinde oluyor. en tutarlı, en rasyonel, ulaşılması en muhim amacın ahirette güzel bir derece kazanmak olduğunu bilen kişi için, bu dünya hayatı nispeten daha çekilir ve daha kolay bir hale geliyor. oluşan bu bilinç de kişiye daha tahammüllü, daha mutlu, daha üretken bir profil kazandırıyor.
fakat günümüzde globalleşmenin de etkisiyle iyice sekülerleşen insanların tek amacı bu dünyaya yönelik hazlar kazanmaya güdümlü hale geldi. gelgelelim, günümüz devlet yapısı kişiyi en az 25 yıl eğitim sistemine hapsettiğinden, kişi bu hazları bir an önce kazanmaya başlamak için saçma sapan bedeller ödemeye başladı. fakat türkiye'de yaşadığı için malum toplum yapısı sebebiyle amaçladığı hazları garanti altına alabileceği bir iş bulamadı. bu durum beraberinde ahlaksızlığı, yolsuzluğu getirdi. insanlar para kazanabilmek için ve mevcut para kaynaklarını kaybetmemek için insanlıktan çıkmaya başladı. kişi, tüm bu koşturma içerisinde dini ve entelektüel açıdan kendini geliştirmeyi ihmal etti. orta yaşlarına geldiğinde nihayet amaçladığı konforlu yaşama ve kadın, çocuk gibi hazlara ulaştı. fakat bunlara ulaştığında da içerisindeki arzuların tatmin olmadığını fark ederek müthiş bir boşluğun içerisine düştü. intihar eden mehmet pişkin gibi...
velhasıl, kişinin ana amacı Allah'ın mutlak onayını kazanmak olmadığı sürece, dünyaya yönelik bir amacının olup olmaması aslında hiçbir şey ifade etmiyor. Fakat Allah'ın mutlak onayını amaçlayan birisi, inşallah hem bu dünyada, hem de ahirette otomatik olarak mutlu oluyor.