"akp iktisadi bir mucize yarattığını düşünüyor. verdikleri rakamlara bakarsak haklı gibi görünüyorlar. akp döneminde milli gelir 180 milyar dolardan, 411 milyara; kişi başına milli gelir 2.598 dolardan, 5.560 dolara yükseldi. bu arada enflasyon %30'dan %9'a indi. hatta nüfus 73 milyon değil de 70 milyon olarak çıkarsa, kişi başına düşen gsmh 7,000 dolara yaslanacaktır.
...
ancak dış borç stoğuna baktığımızda da benzer bir artış grafiğiyle karşılaşıyoruz. milli gelir artıyor, ancak borçlarımız ondan daha hızla artıyor. istatistik hokus pokusunu bir yana bırakalım. meseleyi kısaca anlatalım. ülke içinde dönen paranın ölçütü olan gsmh hesapları borcu da işin içine kattığı için asli bir zenginlik değeri değildir. zira bir kriz anında bu borç katlanacağından bir anda sistem ayağımızın altından kayabilir.
...
aslında bu gelir artışı nominal, yani lafta bir artış. zira ytl'nin aşırı değerlenmesini hesaba kattığımızda işlerin aslında göründüğü gibi olmadığını anlıyoruz. krizden hemen önce dolar 1.70'di şimdi 1.20 olacak mı diye tartışıyoruz. kriz 2002'den hemen önce geldi. milli gelirin dörtte biri yalnızca faiz giderlerine gitti, bir milyon kişi işsiz kaldı, birikimleri tl'de olanlar kısa bir süre içinde yarı yarıya yoksullaştı. kemal derviş'in finans açıklarını yamamasıyla bu durum bir parça kontrol altına alındı.
...
milli gelirin lafta artmasının bir diğer nedeni de dünya gıda fiyatlarının son beş yılda %25 artması. yoksul ülkelerde aile gelirinin büyük bir bölümü gıdaya gider. bu oran türkiye'de %28'dir. enflasyon yoksul için daha ezici olur. bunun üzerine gerçek işsizlik oranının %19'da sabitlenmesini ekleyin. cari açığın 30 kat, merkezi yönetim borcunun iki kat, dış ticaret açığının 3 kat artmasını ekleyin. yani öyle abartılacak bir iktisadi başarı yok ortada. dünyada sıcak para bu kadar ucuzken, iktisadi mucizeler peydahlamak kolay.
...
akp'nin iktisat politikalarını iki kelimeyle özetleyebiliriz: cemaatçi neoliberalizm. kapitalist modernlik cemaat ilişkilerini çözüp, bireylerin çekirdek aileler ve hukuk üzerinden topluma entegrasyonunu öngörmüştü. oysa neoliberalizm'in küresel başarısı, yoksullaşan kitlelerin cemaatler üzerinden örgütlenerek hak talep etmelerine ve geç modern cemaatlerin, önceki formlarına nazaran daha güçlenmesine neden oldu. yoksulllar dibe vurdukça birbirlerine ve neoliberal denizde boğulmamak için kendine yardım eden herkese tutundular."