2. Abdülhamid, 33 yıllık saltanat döneminde Osmanlı; Tunus, Mısır, Kıbrıs, Sırbıstan, Karadağ ve Romanya olmak üzere 1 milyon 592 bin 806 kilometre kare toprak kaybetti. Yani bugünkü Türkiye’nin yaklaşık iki katı
Türk Topraklarını bildiğin içinde marabalarla köy satan ağa gibi satmıştır, hatta bildiğin bedavaya vermiştir.
Üstüne yetmemiş bir de devletin neredeyse bütün mallarını tapuyla kendi üstüne geçirmiştir.
Osmanlı imparatorluğunda Sultan her şeyin sahibi gibi sanılsa da Fatih, Yavuz, Kanuni gibi sultanların tamamı devletin malını ve parasını halkın varlığı olarak adlandırmış ve buna göre davranmıştır.
Hatta babadan oğla geçilirken "Sana devrettiğim hazineden bir kuruşa dokunmayacaksın, yapacağın gerek devlet gerekse kişisel bütün imparatorluk harcamalarını mevcut hazinenin üstüne bizzat kendin ekleyeceğin paradan yapacaksın" gibi bir adet de vardır.
Ancak bu gelenek ve devlet yapısı Kanuni'den sonra iyice bozuldu gibi Abdülhamit vb. sultanlar ile tam aksine dönmüştür, padişahlar hazır devletin mevcut gelirlerini kendi malı gibi sonuna kadar zevk sefa içinde yemiş, kafasına göre yüzlerce saray vb. kendi kişisel zevk ve kullanımları için kullanmış, sonunda da koca imparatorluğu iyice batırmıştır.