fenerbahçe'ye kattıklarına, ekibiyle takımı getirdiği yerlere rağmen hakkında atılıp tutulan fenerbahçe'nin başkanı.
oulare'den anelka'ya giden yolun başkahramanıdır aziz yıldırım. ondan önce fenerbahçe berbat yönetiliyordu kabul edin. göreve geldi ve uzun vadeli hedefler koydu. önce tesisleşme dedi. muhteşem bir stad yaptı ki 2009 uefa finali o stadda oynanacak. adeta para basan fenerium'u kurdu, markalaştırdı. fb tv'yi hayata geçirdi. fenerbahçe tüzel kişiliğini gelip geçici oyuncuların her zaman üstünde tuttu. türkiye liginin rüyasında göremeyeceği oyuncuları türkiye'ye getirdi.
şu bilinmeli ki gitmek isteyen oyuncuyu kulüpte zorla tutamazsınız. ümit özat'ı ümit özat yapan fenerbahçe'dir. kaptan da her zaman bunun farkında olmuş hep üst düzey sorumluluk almış ve elinden gelenin en iyisini yapmıştır. ümit'in röpörtajını okusaydınız avrupa'da oynamak ve çocuklarının eğitimi için gittiğini anlardınız. fenerbahçe ümit özat'a vefasızlık yapmadı ümit de fenerbahçe'ye.
keza tuncay şanlı... sakaryaspor'dan alındı ve fenerbahçe'de yıldız oldu. birçok maçta takımın ateşleyicisiydi gol attı, attırdı, sözleşmesi bitti ingiltere'yegidicem dedi, gitti. her şey menajerlik oyunları gibi değil sözleşmesinin bitimine 1 sene varken kimse yeni sözleşme imzalamak istemez. hele tuncay potansiyelinde bir oyuncu. marco aurelio'da da aynı durum söz konusu. brezilyalı futbolcuların genelinde olan bir la liga'da oynama sevdası vardı 5 sene bu takıma hizmat etti ve gitti. kulübün bu konuda takındığı olumsuz tavır marco'yla değil tamamen bayram tutumlu ile alakalıdır. bu unutulmamalı. serdar kulbilge ise fenerbahçe'den para koparmaya çalıştı, aziz yıldırım da gönderdi. en iyisini yaptı. sonra geri dönmek istedi ama başkan kabul etmedi. fenerbahçe'yi para kapısı olarak görenleri kulüpten içeri sokmadı. en doğrusunu yaptı.
gelelim transfer meselesine. teknik direktör transferinde kesinlikle doğru bir iş yaptı. euro 2008'in şampiyon hocası luis aragones'i getirdi. la liga gol kralı daniel guiza'yı getirdi. emre belözoğlu gibi bana göre türkiye'den çıkan en potansiyelli, form tutmuş hali avrupa'nın her takımında oynayabilecek bir futbolcuyu getirdi. aurelio gitti yerini xabi alonso ile marcos senna ile doldurmaya çalıştı. hatta bu transferler bitme aşamasına geldi ama olmadı. transfer döneminin bitmesine 3 gün kala faydalı olup olmayacağı bilinmeyen pahalı bir oyuncu yerine aragones'in söylediği sisteme uyum sağlayabilecek ucuz bir oyuncu getirdi. yedek oyuncuymuş... bana göre dünyanın en iyi pasörü olan ve en üst düzey ön liberolar arasında ilk beşe koyacağım xabi alonso'yu ispanya milli takımında kesen adamın yedeği evet. adama öyle yıllık 2.5 milyon euro falan verildiğine inanmıyorum. transfermarkt'da adamın bonservis değeri 1 milyon euro o kadar da değil. türk spor medyasının belirtildi, öğrenildi, kalıplarıyla sunduğu yalan haberlere ne zamandan beri inanıyoruz? ben de isterdim şöyle 24-25 yaşlarında kaliteli bir ön libero pahalı da olsa alınmasını. ama durun bir adamı izleyin. hakkında atıp tutmalara hemen başlandı.
bugün aziz yıldırım'a sallayıp istifasını isteyenler falan var. buna eminim ki olur da istifa ederse başkanım geri dön diye debeleneceklerdir. oturulan yerden sallamak her zaman kolaydır ve bizim taraftarın*çok iyi yaptığı iştir. neymiş kombine almış. senna, xabi ya da herhangi başka biri için alıyorsan alma lan kombineyi zaten. bu nasıl fenerbahçelilik?