anlatsam roman olur lan. hollywood'a göndersem 200 milyondolarlık yatırım yaparlar filmi için.
Japonya'da zemin kattaki bir evde misafirim. Japon kızlar bana bir şeyler ikram ediyor, saygılı ve güler yüzlüler. ama rüyayı öyle bir görüyorum ki bildiğin film izler gibi izliyorum. neyse, sonra siren sesleri gibi korkunç bir ses duyuluyor, uyurken adrenalin hormonunu gerçekten hissettim, herkes dışarı bakıyor, korkuyorlar, bağırıyorlar falan, ben de bakıyorum, koskocaman şehirdeki insanların üstüne kara bulutlar çökmüş, şehir tam bir kaos ortamı, insanlar bağırıyor, kaçışıyor, vuruluyor, düşüyor, ölüyor… bakıyorum, kocaman bir zeplin şehrin üzerinden uçuyor. içinde askerler insanlara ateş ediyorlar, ben “camdan atlıyorum” diyorum, kızlar bana bağırıp bir şeyler söylüyor, sonra atlayıp koşmaya başlıyorum, ama yüreğim ağzımda, şehirdeki telaşı çok güzel çekmiş yönetmen.* neyse, karşıya ulaşmaya çalışıyorum ben, bu sırada arkamdan ateş ediyorlar tabii. sirenler çalmaya devam ediyor ve sırtımdan birkaç kez vuruluyorum, ama o acıyı gerçek gibi hissettim lan.. resmen sırtım kasıldı, uyuştu, ısındı falan.. sonra insanlar bana bağırıyorlar, ben hala sürünerek ulaşmaya çalışıyorum, derken ayağa kalkıp son bir çabayla koşup sahile ulaşıyorum.
kıyıda bir gemi var beni bekliyor. gemiye girmek için aşağı doğru bir merdiven var, merdivenin bitiminde bir kapı. bir kadın var, yanımda durup bana bakarak bir şeyler söylüyor, ben yürürken zorlanıyorum ama koluma girip yürümeme yardım etmek yerine o sadece yanımda durup bana bundan sonraki hayatımla ilgili bazı koşullar sunuyor, beni gemide tedavi etmek, iyileştirmek için gereken koşullar. 7 ile ilgili bir şey hatırlıyorum ama ne olduğunu kestiremiyorum şu an. adımı söylüyor kadın, güç bela merdivenden inip kapıyı açıyorum, o beyaz ışık… derken kapı kapanıyor. geminin içindeyim. panoramik cam pencerelerden sahil manzarası görülüyor, güneşli bir ikindi vakti. ben iyi hissediyorum, ayağa kalkıp etrafa bakıyorum. yoğun bir çalışmanın olduğu bir salondayım. bir sürü bilgisayar, bilgisayarların başında kulaklıklı mikrofonlu kadınlar, adamlar, sanki atom bombası komuta edecek bir çağrı merkezi gibi. bana bakıyorlar, “biz de senin gelmeni bekliyorduk..” diyorlar, ben şaşkınlıktan donup kalıyorum, oradakilere sorular sormak istiyorum, “bu karmaşanın sebebi sizler misiniz” gibisinden bir şeyler. ama soramıyorum.
rüyanın devamında ne oluyor acaba. hala merak ediyorum. yatıp uyusam devamını görür müyüm ki?