O değil de iç dış casusların kol gezdiği o zamanlarda "terör mü vardı" diye akıl tutulması yaşayanından tut, koca türk halkını kurucusuna gösterdiği saygı ve sevgi sebebiyle -şakşakçılığı daha iyi bilenlerce- şakşakçılıkla suçlayanına kadar yine bir dolu lagaluga dolmuş etraf.
Kıyaslanamayacak kadar Halkın adamı Atatürk'ün halk ile iç içe olduğu yadsınamaz gerçeğini halkın bir kısmı olarak ne kadar yalanlasanız da bize halk olarak gururlanacak ve duygulanacak kadar yetiyor bu kareler.
Ayrıca sanıyorum izmir suikastine binaen yazılanlara cevap niteliğinde bir Atatürk sözü olarak:
"yaşamımı yüzlerce kez savaş alanlarında ölüme bıraktım. gerekirse yine öyle hareket ederim. fakat onlar, türk’ün geleceğine kastettiler. bunu affetmeye hakkım yoktur.”
Düşün ki en yakın arkadaşına bile güvenemiyorken büyük Türk milletine güvenmiş bir ülke kurucusu mevzubahis. Fazla söze pek de gerek yok.
